Üç Büyük Mustarip sözleri ve alıntılarını, Üç Büyük Mustarip kitap alıntılarını, Üç Büyük Mustarip en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Japonların üç tane alfabesi varmış. Her lise mezunu Japon, gazete okuyamazmış, Birinci alfabe ilk alfabeymiş. İkincisi yabancılar için. Asıl alfabe üçüncüsü imiş ve yedi bin beş yüz harften ibaretmiş. İşte bunu öğrenen ancak yüksek tahsil yapmış sayılırmış.
Tasavvuf ile din birbirinden ayrılamaz. Zira ikisi birbirini besler. Dinsiz tasavvuf bir pusulasız gemi.. Tasavvufsuz din rüzgarsız yelkenli. İkisinin kıvamında bütün sır..
"İslâmın dışı şeriat, içi tasavvuf" diyor ve Necip Fazıl ilâve ediyor:
"Batılı..... Tasavvufun mutlak olarak Allah resulünden gelici ve O'nun kâinat özü mukaddes bâtınından fışkırıcı ebedî hayat mâdeni olduğunu anlayamamıştır.."
Kur'ân'ın ilk yazılışında ne üstün, ne esre, ötre, ne cezm, ne de şedde, ne şu ne bu vardı. Bunlar sonraları beliren ihtiyaçlarla ortaya çıkmıştı. Yani harfler vahiy mahsûlü değildi, insan yapısıydı.
"Şekerim öyle bir roman yazmak istiyorum ki içinde aşk, şehvet, cinayet, ihanet, skandal hepsi bulunsun."
-"Daha kolay ne var, cicim, hayat-ı hususiyeni yaz'"
Necip Fazıl ise ateşli bir zekâ.. Kendisini yakıcı, başka larını rahatsız edici bir zekâ.. Hamid O'nu "Ey zekâ neredesin?" diye karşılarmış.. Zekâsının şimşekleri mısralarında da, fıkralarında da müdafaalarında da belli olur. Bunu görmemek için gözlerin görmemesi de kafi gelmez.