Önce Pablo Casals yorumuyla, schubert’in piano trio no. 2, opus 100 eseri dinlenir, parçanın andante con moto kısmı pek bilinir. Bu roman ve benzeri “siyasi rüya”, “siyasi roman” türü, bir devre veya çağa, o çağın üzerine çıkarak “dünya ahvali”, “insanlık hali” biçiminde hem didaktik hem ne ise öyle olduğu gibi (yazar ahvalin içinde, iç ve dış dünya ilişkisini soğuk, mesafelenerek kurar, yazar ilkesi, sancılı kafa) kendi toplumunca insanı üzerinden (sınıflayacak) kaleme alınmış eserler grubundadır. Mühim ve her yurttaşın, tarih eserleriyle belki okuması gereken roman listesindedir. Türk edebiyat sosyolojisi (kuramsal okumalar gerekir) açısından, tematik olarak Yenileşme:Avrupalılaşma:batılılaşma ve nihayet istenirse modernleşme fenomenine, doğurduğu “cemiyet hastalıkları” bağlamında tiplemelerle yaklaşır, atıf tema, motif, karşı-motif, klişeler iç içedir. “O an” ve “şimdi” ve gelecek tasarımı üst üstedir. Mansur’un hekim yapılması boşuna değildir, cerrah bile olabilirdi. Roman, Müslüman toplumlar ve Müslüman Türk toplumlarının içinden çıkan “yeni düşüngen” tiplerin (Türk dünyası, 19. Yüzyıl, 20. Yüzyıl başı) kendi doğasına yönelik “yok ülke”ye (ütopya)yaslanıp felsefi yabancılaşma haline, lümpenleşme çerçevesinde de gönderir. Önerilir, keyif almak gerekmez, amaçlı okumak ve benzer romanların izini sürmek güzel olur:)