“Sadîk-i âfiyet” denilen yani yalnız sağlıklı ve afiyette olduğun, genişlik ve refah zamanlarında sana gelip giden ve yüzünü gösteren dosta yüz vermeyesin. Bu gibi dostların en büyük düşman olduğunda tereddüt etmeyesin.
Samimi muhabbetle sohbeti arzu edilen kişilerde şu beş hasletin bulunması gerekir:
-Akıllı olmak
-Güzel ahlâk sahibi olmak
-Fasık olmamak
-İtikatı sağlam olmak
-Dünyaya tutkun olmamak
Gazzâli, eserinde Hazret-i Ömer’in yüce gönüllü arkadaşlarından Said bin Müseyyeb’e hitaben emir ve tebliğ buyurduğu hikmet dolu cümleleri uğur ve bereket vesilesi sayarak seslenmektedir.
“Sadık arkadaşlar edin ki, gölgelerinde yaşarsın. Çünkü onlar huzurlu zamanlarda süs, meşakkatli zamanlarda silahtır. Müslüman kardeşinin işini, gerçeği anlayıncaya kadar, iyiye yor. Düşmanından uzak dur. Tam manasıyla güvenmediğin dostlarından kaçın. Allahtan korkmayan kişi güvenilir değildir. Kötülüklerini öğrenmek için bile olsa kötü kişilerle arkadaşlık etme. Onu sırrına ortak etme. İşlerinde Allah’tan korkan kişilerle istişare et.” Ve Hz. Ali’den aktardığı şu cümleleri de bereket ve uğur umarak anıyor: “Gerçek kardeşin/dostun seni asla terk etmeyen varsa yoksa kardeşim deyip senin için kendinden vazgeçen Feleğin sillesini yediğin vakit seni toparlamak için kendisini dağıtan kimsedir.”
“Hikmet denilen aklın meyvesi iyi düşünerek yol tutmak, zihin açıklığı, parlak görüşlülük, isabetli zan ve güç işler ile beraber insanda saklı olan kötü hâlleri idrak etmektir.”
İncelemeye koyulduğumuz eser Ebu Hamid el-Gazzali Hazretleri'nin üç risalesinden oluşmaktaktadır.Kitaptaki üç risaleden ikisi İhya'dan seçilmiş olup, üçüncüsü ise Gazzali'nin çeşitli eserlerindeki hikmetli nasihatlerinden derlenmiş bir çeviridir.Sultan İkinci Abdülhamid Han devrinde Arapça'dan Türkçe'ye çevrilmiş olan bu risaleler sırası ile Mi'yar-ı Hüsn-i Ahlak(Güzel Ahlakın Ölçüsü), Mizan-ı Ülfet (Dostluk ve Muhabbet Terazisi) ve Misbahu'n Necah (Zafer Meşalesi) adlarını taşımaktadır.Risalelerin hem sadeleştirilmiş metni hem de çeviri yazı metni
bulunmaktadır.Mi'yar-ı Hüsn-i Ahlak risalesinden kısaca bahsedecek olursak,eser güzel ahlak, güzel ahlakın meyveleri, ahlakın güzelleştirilmesinin imkan yollarından bahsederken; Mizan-ı Ülfet risalesi ise, ahlakın güzellikleri, ülfet, ülfetin sebepleri, kardeşlik ve dostluk hukukunu kısaca anlatmaktadır.Ve son olarak Misbahu'n Necah risalesine gelecek olursak, bu risalede, ilim öğrenme yolunda ilk adımları atan öğrencinin ahlakı, ilim ile arasındaki münasebet, öğrencinin hocasına karşı görevleri, çocukların anne-babalarına karşı görevleri, arkadaşlık ve dostluk adabı gibi konularda birçok nasihatlar içermektedir.
Ey insan, kâmil bir mü'min gibi mazereti kabul etmelisin; münafık gibi ayıpları ortaya çıkarmak gibi kötülüklerle uğraşmayasın. Sen nefsine karşı, belki bu konuda bir özrü vardır da benim haberim olmadı demelisin. Bu gibi insanlardan sana iyilik ve hayır gelecek eser ve alâmetleri hakkıyla anlayıp idrak etmedikçe kalbinin sırlarla dolu kapılarını açmayasın. Yoksa senin hâlini öğrenerek asıl ve maksada dair sözlerine değer verip dinlemez, aleyhine düşmanlık göstermekten çekinmez ve hakaret dolu bakışlarını üzerinden kaldırmaz.
Bu tür insanlar bir meselede hata ettiklerinde, herhangi bir kimseden onu öğrenerek düşüncelerini düzeltmeye, zihinlerini aydınlatmaya ihtiyaç duymaz ve buna tenezzül etmezler ise onlara meselenin doğrusunu öğretmek gibi bir hataya düşmeyesin. Çünkü o tür insanlar kibirleri nedeniyle bu bapta hem senin ilminden yararlanır hem de bu bapta âcizlik ve cahilliklerinin senin yol göstermen nedeniyle meydana çıktığını düşünerek sana düşmanlık gösterir ve haset ederler.