Uluğ Bey
Gleb GolubevUluğ Bey Sözleri ve Alıntıları
Uluğ Bey sözleri ve alıntılarını, Uluğ Bey kitap alıntılarını, Uluğ Bey en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her şehirde birbirleriyle sıkı temasta olan, sayıları belli olmayan gizli dini teşkilatlar ve çeşitli mistik cemaatler çoğalmaktaydı. Onlara sufi denilirdi ve genelde onlar beyaz yünden elbiseler giyerlerdi. Bildiğiniz gibi Arapça "suf" kelimesi yün anlamına geliyor.
Sayfa 48Kitabı okudu
O tecrübeli bir hükümdardı; entrikacı olduğu için öldürülmedi. Sanıldığı gibi onu kin için öldürmediler. Hayır! Uluğ Bey, büyük bir bilim adamı olduğu ve engellere aldırmadan kendi yolunda yürüdüğü için öldürüldü. Onun bu mücadelesi, eski zamanlardan beri aydınlığın karanlıkla, gerçeğin yalanla, ilmin dinle, ilerlemenin gerilemeyle mücadelesidir.
Sayfa 112 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Timur, sefer esnasında bir askerin çektiği zorlukların hepsini kendi de çekerdi. Altmış üç yaşında olmasına rağmen, Temir' adının hakkını vermek için, bütün gün at üzerindeydi. At üzerinde Timur kendisini daha iyi hissediyordu. Arkadaşlarıyla gençliğinde eşkıyalık yaparak kervanları soyarken ve başkalarının sürülerini çalarken aldığı yaralar onun güçlü vücudunu yara izleriyle doldurmuştu. Sağ bacağı bükülmediği için aksayarak yürürdü. Düşmanları alay etmek için ona "Timurleng" (Aksak Ti- mur) lakabını takmışlardı. Bir kolunun dirseği bükülmüyor, baş parmağı hareket etmiyordu. Sağ omzu sol omzuna kıyasla biraz yüksekti. Timur, at üzerindeyken onun bu noksanlıkları fazla göze çarpmazdı.
Sayfa 8 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Duydum ki helal olmayan paralarla bir cami yaptırmışsın
Vicdan azabı çekmiyorsan yazıklar olsun sana
Sefahat yoluyla yetimlerin karnını doyuran kadın gibi,
Hem iyilik yapmışsın yazık hem de zina
Sayfa 62Kitabı okudu
"Hükmetsen de Mısır'a, Roma'ya, Çin'e ey can;
Neye yarar baştanbaşa senin olsa cihan
Nihayet elinde üç metre kefen kalacak
Gözüne bir avuç kara toprak dolacak"
-Ömer Hayyam
Sayfa 1Kitabı okudu
Uluğ Bey kalemi eline aldı ve yazmaya başladı: "Hurafeler, sis gibi, duman gibi yayılmaktadır. Kağanlıklar yıkılıyor; fakat bilim insanlarının eserleri ebedî kalacaktır."
Ve o, Yıldızlar Kitabı'nı böyle yazmaya başladı.