Uluğ Bey
Gleb GolubevSayfa Sayısına Göre Uluğ Bey Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Uluğ Bey sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Uluğ Bey kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her yerde ordunun arkasından küçük Muhammed Taragay da göç ediyordu. Tüm torunları arasından Timur nedense bu zayıf, nazik çocuğa bağlanmıştı. Saraydakiler, emirin bu bağlılığını fark ederek ona "Muhammed Uluğ Bey, Uluğ Bey" demeye başladılar. Zamanla bu lakap öylesine yerleşti ki çocuğun öz adını tamamen unuttular. Böylece Muhammed Taragay, Uluğ Bey olarak tarihe geçti.
Sayfa 2Kitabı okudu
Timur nedense bu zayıf, nazik çocuğa bağlanmıştı. Saraydakiler, emirin bu bağlılığını fark ederek ona " Muhammed Uluğ Bey " demeye başladılar. Zamanla bu lakap öylesine yerleşti ki çocuğun öz adını tamamen unuttular. Böylece Muhammed Taragay, Uluğ Bey olarak tarihe geçti.
Sayfa 2 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Çocuğa Muhammed Targay ismini verdiler. Muhammed, daha büyümeden, birçok yeri gezmiş oldu. Onun beşiği Ermenistan'ın taşlı yollarında, Mezopotamya'nın sazlı düzlüklerinde, İran'ın dağ geçitlerinde askerlerin arkasından geldi. Sonra " Ugrug " adını verdikleri hanın atlı araba katarı Semerkand'a gönderildi. Ugrug gerekli hazırlıklarını gördükten sonra tekrar askerlerin ardından yetişmek için Kafkasya'nın yolunu tuttu.
Sayfa 2 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Her yerde ordunun arkasından küçük Muhammed Taragay da göç ediyordu. Tüm torunları arasından Timur nedense bu zayıf,nazik çocuğa bağlanmıştı. Saraydakiler,emirin bu bağlılığını fark ederek ona "Muhammed Uluğ bey, Uluğ Bey" demeye başladılar. Zamanla bu lakap öylesine yerleşti ki çocuğun öz adını tamamen unuttular. Böylece Muhammed Taragay, Uluğ Bey olarak tarihe geçti.
Sayfa 2Kitabı okudu
Uluğ Bey, övgü dolu hikayelerin kahramanı olan dedesiyle gurur duyuyordu.
Sayfa 3 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
TİMUR'UN TORUNU HALİL
Hindistan'ın başkenti için yapılan savaşta, düşmanların filleri karşısında Timur'un askerleri bir anlığına tereddüt ettiğinde, cesur Halil öne atılmış ve bir fili rehin alarak dedesine hediye etmek için hanın karargahına kadar getirmişti.Oysa Halil sadece on beş yaşındaydı.
Sayfa 3 - Türk Tarih Kurumu