Uluğ Bey

Gleb Golubev

En Eski Uluğ Bey Gönderileri

En Eski Uluğ Bey kitaplarını, en eski Uluğ Bey sözleri ve alıntılarını, en eski Uluğ Bey yazarlarını, en eski Uluğ Bey yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
150 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Uluğ Bey ve yaptıkları hakkında detaylı bilgiler öğrenilebilecek sadece bilime meraklılar için değil tarih sevenler içinde Türk tarihinden bir kesit olarak okunabilecek bir kitap.
Uluğ Bey
Uluğ BeyGleb Golubev · Türk Tarih Kurumu Yayınları · 202157 okunma
150 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bir bilim adamı, deha, siyasetçi ve imparator Uluğ Bey'in inanılmaz olayları ile dolu hayatı... Kurmuş olduğu Rasathane ve yapmış olduğu çalışmalarla günümüze ve hatta ötesine bile temel ders niteliğinde olacak eserleri ile sonsuza dek yaşayacak büyük Alim. Öğrencisi Ali Kuş'çunun eserini İstanbul'a gelip burda Fatih Sultan Mehmet'in yanında tamamlamasıyla dünya bilim tarihine ismini altın harflerle harfi harfine kazımış muhteşem insan. Kelimelerle ifade edilemeyecek kadar şahane bir hayata sahip olan Uluğ Bey'in bu eserde sanırım hakkı verilmiş gibi. Dinin her daim zehir olduğunu ( din tüccar ve siyasetçilerin elinde ) da yine okuyarak öğrenmiş oluyoruz. Şu güzel cümlesi işin özünü özetlemeye yetiyor " Hurefeler, sis gibi duman gibi yayılmaktadır. Kağanlıklar yıkılıyor; fakat bilim adamlarının eserleri ebedi kalacaktır.... " Eseri okumanızı tavsiye ederim saygılarımla...
Uluğ Bey
Uluğ BeyGleb Golubev · Türk Tarih Kurumu Yayınları · 202157 okunma
Reklam
Bir akşam Uluğ Bey her zaman yaptığı gibi kuleye çıkmadı; tersine hücrelerin birine kapandı. Önüne topladıkları malzemeleri ve boş kağıt ile kalemini aldı " Timur gölgedir. " yazısını hatırladı. Hayır, Uluğ Bey hakkında böyle demeyecekler! Kalemi eline aldı ve büyük harflerle beyaz kağıda yazmaya başladı: " Hurefeler, sis gibi duman gibi yayılmaktadır. Kağanlıklar yıkılıyor; fakat bilim adamlarının eserleri ebedi kalacaktır.... "
Sayfa 100 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Hükmetsen de Mısır'a, Roma'ya, Çin'e ey can; Neye yarar baştanbaşa senin olsa cihan Nihayet elinde üç metre kefen kalacak Gözüne bir avuç kara toprak dolacak Ömer Hayyam
Sayfa 1 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
O, bir askeri sefer esnasında doğdu... Timur'un ordusu Kafkaslar'ı zapt etmek için ilerliyordu. Her zaman olduğu gibi, Sahipkıran'ın sadece büyük oğulları değil; hanımları, cariyeleri, oğullarının hanımları ve küçük yaştaki torunları da ona eşlik ediyordu. Oğlu Şahruh'un hamile hanımı Gevherşad'ın bile evde bırakılmasına izin verilmemişti. Hanın atlı araba katarı Sultaniye'de beklerken Gevherşad 22 Mart 1394 tarihinde Timur'a bir tane torun daha doğurdu.
Sayfa 1 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Çocuğa Muhammed Targay ismini verdiler. Muhammed, daha büyümeden, birçok yeri gezmiş oldu. Onun beşiği Ermenistan'ın taşlı yollarında, Mezopotamya'nın sazlı düzlüklerinde, İran'ın dağ geçitlerinde askerlerin arkasından geldi. Sonra " Ugrug " adını verdikleri hanın atlı araba katarı Semerkand'a gönderildi. Ugrug gerekli hazırlıklarını gördükten sonra tekrar askerlerin ardından yetişmek için Kafkasya'nın yolunu tuttu.
Sayfa 2 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Reklam
126 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.