Çok güzel bir kitaptı. Otizmli Enes'in normalde konuşamasa bile insanlarla nasıl iletişim kurduğundan, neler söylediğinden, zevklerinde ve yeteneklerinden bahseden bir kitap.
Farkındalık oluşturacağını söyleyebilirim.
Kitabın özellikle Enes'in iletişiminde kullanılan cümleler çok anlamlıydı.
( Bu kitaptan çok fazla alıntı yaptığımdan da özel olduğu belli oluyor )
Puanlama 10 ile sınırlı kalmasaydı bu kitaba verecek puanım benim 10dan daha çok... Okuduğum bölümle çok ilgisi olan bir kitap olarak beni çok etkiledi. Otizmli Enes... Senin kalbinden öperim. Gayet sade ve düz bir anlatıma sahip olan bu kitabı okurken nasıl yazıldığından ziyade hikayesine kendinizi kaptırıp gidiyorsunuz... Umarım bir kez olsun herkes Enes'in gözünden bakar şu hayata... O zaman dünya üzerinde her şeyin tam tersi çok güzel bir şekil alacağına adım kadar eminim. Mutluluğu, sevgiyi, acısıyla tatlısıyla yaşamı; yağmurun serinliğini, karın beyazını bir de onun hikayesini dinledikten sonra kucaklamalısınız, çünkü hayat sandığınızdan daha kısa...
Kendimle kalabildiğim en keyifli anlarımdan biri:Kitap araştırmak, kitap açıp göz atmak, onlara dokunmak, hatta koklamak.
Aramızda kaldın ama, galiba kitaplara aşığım ben... ︎
İnsan sürekli mutlu olur mu deme; çünkü sürekli mutsuz olabiliyorsanız, bunun tersi de mümkün olmalı.
Ölümü kabul eden, yaşatmak için çırpınır.
Keder olmadan, neşe de
ÜZÜMLÜ KEK ÜZERİNE;
Kitabın yazarı Aşkım Kapışmak sosyal medyada tanınan bir isim olması nedeniyle sempatikliği ile de dikkat çeken biri. Benim nazarımda iyi bir Davranış Bilimleri Uzmanı ama iyi bir yazar olması konusu ciddi anlamda tartışılır. Doğru ve yerinde tespitleri ve analizleri ile insanda takdir uyandırması bir yana yazarlığa el atması içime sinmedi. Çok basit ve sıradan bir anlatımı var. İçerik güzel aslında, Otizmli bir gencin penceresinden hayata bakışı anlatılmış ve onun gözünden yerinde tespitler yapılmış. Ancak anlatımın basitliği beni açıkcası yordu. Konuşmalar üzerine yazılması yalınlaştırmış anlatımı fazlasıyla. Zaman zaman duygu yoğunluğu olsa da bana fazla basit ve sıradan geldi. Yazar güçlü bir anlatımla konuyu daha kuvvetli bir dille daha etkileyici duygularla ifade edebilirdi. Benim için vasat bir kitap oldu.
Bir Özel Eğitim Öğretmeni olarak kitabı okumamdaki en büyük sebep otizmli bir bireyden bahsediyor olmasıydı. Fakat maalesef otizme fazla duygusal açıdan bakılmış, kitapta aradığımı bulamadım. Hatta bazı bölümlerinde Özel Eğitimin olumsuz yönde eleştirildiğini bile düşünüyorum, ama bilinen çok büyük bir gerçek var ki otizmin tek çaresi erken ve yoğun Özel Eğitimdir. Özellikle dil ve konuşma becerisi için erken tanılanması ve kritik dönemi geçmeden yoğun Özel Eğitim alması çok çok önemlidir. Bu açıdan kitap maalesef bende beklediğim etkiyi bırakmadı...
Yazarın kendi çapında vermeye çalıştığı kişisel gelişim bölümlerinde iyi olan kısımlarda vardı evet ancak benim beklentimi konu ve kurgu olarak karşılamadı.
Aşkım Kapışmak isimli yazarın okuduğum ilk kitabı. Kendisi bir kişisel gelişim yazarı olduğunu daha önceden biliyordum. Fakat kişisel gelişim ilgimi çekmediği için okumamıştım. Bu kitabını da konusu #otizm olduğu için alıp okumak istedim. Fakat çok tatmin olmadım. Otizm, kişisel gelişim ve aşkı harmanlamak değişik olmuş. Belki hiç aşk olaylarına girmeden sadece Otizmli bir genç olan Enes'in iç dünyası ele alınsaymış daha iyi olabilirmiş. Ayrıca kitap yer yer bir tiyatro metni havası veriyor. Konuşmaların çoğu kime ait belli değil. O yüzden pek sevemedim. Yinede otizmi araştırmak ve farkındalık kazanmayi sağlamakadına ıyi bir başlangıç olabilir.
Konusuna gelince; Otizmli bir genç olan Enes'in iç dünyasını ve kanser olduğunu öğrenmesiyle birlikte ablası Zeynep ve komşusu Ali'yi yakınlaştırma hikayesi anlatılıyor.
Sizin hiç otizimli tanıdığınız var mı yada bir otizimlinin hikayesini dinlediniz mı ? Sizlerden farklari 1 dünyaya gülerek tebessüm ederek bakan Ender insanlar onlar... Onların dünyasına kulak verin. Sizlere onların dünyasını sunan güzel bir kişisel gelişim..
Kitabı okuyan bazı arkadaşlarım ağladıklarını söyleseler de beni çok etkilemedi. Belki bir farkındalık oluşturmak istemiştir bilmiyorum. Ablası keşke hep üzümlü kek yapsaydı da ağlamasaydı.
Bence herkes okumali,otistik Enes'in hayati; insanlara hayata bakisi,saglik sorunu olmayan insanlara gore hayata güzel bakışı....1 gunde bitirmistim, cok da duygulanmistim.kalemine saglik
Yirmi sekiz yaşında Enes adında otistik bir adam, onunla yaşayan Zeynep adında psikolog bir abla ve yine onlarla yaşayan Nilgün adında mahalleden bir teyze.
Annesini ve babasını kendisinin de içinde bulunduğu bir trafik kazasında kaybeden Enes, dışardan otistik gibi görünse de - yani yersiz bir şekilde ellerini çırpması, olduğu yerde dönmesi,
Enes adında genç bir adam vardı, otizmliydi ve en büyük tutkusu üzümlü kek yapmaktı. Konuşamıyordu ama iyi bir gözlemciydi. Hayata dair bambaşka ritimler duyuyor ve her defasında şaşırıyordu. Ancak insanların mutsuz olduğu, durmaksızın birbirini çekiştirdiği; savaşların, ölümlerin yaşandığı bu dünyayı anlayamıyor, sorguluyordu.
Aşkım beyi yakında takip ettiğim isimlerden birisi kelimeleri o kadar iyi kullanıyor ki cümlelerinden ders çıkarmamak mümkün değil.
Kitabın içinde aşk, sevgi, merhamet, hoşgörü, anlayış… gibi dünyamızda eksik olan her şeyden birer parça bulabilirsiniz. Otizmli çocukları yeteneklerini keşfedebilirsek dünyaya bir dahi katmış oluruz. Otizm o kadar güzel elle alınmış ki kitabı okuyan insanların otizm bakış açılarında büyük değişimler yaşamaması mümkün değil.
Merhaba,
Popüler isimlerin yazdığı kitaplara biraz ön yargılı yaklaşıyorum. Bu kitaplardan bazıları beni yanıltıyor bazıları da doğruluyor.
Öncelikle yazarla ilgili fikirlerimi paylaşmak istiyorum. Aşkım Kapışmak gerçek ismiymiş. Ben isminin de markalaşmak amacıyla bu şekilde seçildiğini düşünmüştüm. Bu konuda yanılmışım. Davranış Bilimleri
Otizimli çocukların yaşadıkları ve iç dünyalarını anlatan bununla birlikte onların gözünden bizim dünyamızı ne şekilde yaşadığımızı gerçekçi bir dilde bize yansıtan gerçekten okunmaya değer bir
