Hayvan ve insan ayrımı yapmayı reddeden bünyem, birçok hayvanın ruhuna intikal edip, hayatlarına hayali olarak ortak olmamı sağlamıştı. Özellikle çocukluk çağımda, karıncalar, kediler, köpekler, kelebekler, kurtlar, kuşlar benim için birer kabilelerdi. Bilim insanları gibi insanları hayvanlaştırmaktan ziyade hayvanları insanlaştırıyordum. İnsan düşüncelerini hayvan davranışlarına büründürüp olayları yorumluyordum. Bu kitaptaki mevzu da tam olarak budur. Yani köpeğin davranışlarını insan düşüncesinde harmanlamak. Aslında bu da ölüm gibidir, insanoğlunun hiçbir zaman çözemeyeceği konulardan bir tanedir. Ölüm için insanoğlu birçok söylemde bulunur bazen inançlarla bunları şekillendirir ama somut olan bir durum var ki, yaşayan hiçbiri daha önce ölümü deneyimlememiştir. Hayvanların davranışlarını yorumlamak da bana göre bundan ibarettir. Yazar, bu eserinde bir kurt köpeğinin hayatını insani düşüncelerle şekillendirme çabasına girmiş. Tabii ki dışı köpek içi insan olunca birçok toplumsal mesaj da içeriyor. Beni de en fazla ilgilendiren bu mesaj kısımlarıdır. Hal böyle olunca da köpek hırladı gırladı mevzuları ister istemez beni sıkmaya başlar. Bilgi birikiminize göre farklı anlamlar çıkarabileceğiniz bir eser, okunabilir