Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ward No. 6

Anton Çehov

Ward No. 6 Gönderileri

Ward No. 6 kitaplarını, Ward No. 6 sözleri ve alıntılarını, Ward No. 6 yazarlarını, Ward No. 6 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"My illness is only that in twenty years I have only found one intelligent man in the whole town, and he is mad."
Sevmeden evlenmek, inanmadan ibadet etmek gibi alçakça bir iştir…
Reklam
"Her türlü zorbalığın toplum tarafından makul ve yerinde bir gereklilik olarak karşılandığı, beraat kararı gibi her türlü merhamet göstergesinin toplumda tatminsizlik ve intikam duyguları uyandırdığı bir dünyada adaleti düşünmek gülünç değil midir?"
Her türlü zorbalığın toplum tarafından makul ve yerinde bir gereklilik olarak karşılandığı, beraat kararı gibi her türlü merhamet göstergesinin toplumda tatminsizlik ve intikam duyguları uyandırdığı bir dünyada adaleti düşünmek gülünç değil midir?
Eğer ölüm herkes için olağan ve meşru bir sondan ibaretse insanların ölmelerine engel olmak niye?
Reklam
Çok okuyordu. Bütün gün kulüpte otururken sakalın sinirli sinirli karıştırdığı, dergilerin ve kitapların içine gömüldüğü zamanlar olurdu. Yüzüne bakıldığında bunları okumaktan ziyade çiğnemeden yuttuğunu görmek mümkündü. Okumak onun hastalıklı alışkanlıklarından biri kabul edilmelidir; zira geçmiş yılların gazete ve takvimleri bile olsa eline geçen her şeye aynı açgözlülükle saldırırdı. Evinde ise her daim uzanarak okurdu.
Ama çok geçmeden konuşma arzusu her türlü düşüncesini bastırır, kendini cesaretlendirerek ateşli ve tutkulu konuşmaya başlar. Konuşması düzensiz, coşkulu, hezeyan dolu; içgüdüsel ve bazen de anlaşılmazdır, fakat hem sözlerinde hem sesinin tonunda olağanüstü güzel şeyler duyulur. Yine de konuşmaya başladığında karşınızdakinin bir deli olduğunu anlarsınız. Akıldışı sözlerini kâğıda aktarmak güçtür. İnsanların alçaklıklarından, hakikate kafa tutan zorbalıktan, zamanla yeryüzüne inecek olan güzel hayattan, zorbaların aptallığını ve acımasızlığını her dakika anımsatan pencerelerin parmaklıklarından bahseder. Ve ortaya eski, ancak henüz söylenmemiş şarkılardan oluşan karışık, tutarsız bir potpuri çıkar.
Savaşmaktan ve devamlı bir korku halinde olmaktan hırpalanmış ruhunu tıpkı bir aynadaki gibi yansıtan solgun ve mutsuz bir yüzü var. Yüzünü garip ve acı çeker bir ifadeyle buruşturuyor, ancak derin ve gerçek acının yüzüne yerleştirdiği bu ince çizgilerden mantıklı ve zeki biri olduğunu anlamak mümkün. Gözlerinde ise sıcak ve canlı bir parıltı mevcut.
Gündüzleri odanın içinde pencereden pencereye dolaşıp durur ya da Türk usulü bağdaş kurarak yatağında oturup şarrakkuşu gibi ara vermeksizin ıslık çalar, sessizce şarkı söyler, kendi kendine kıkırdar.
Reklam
Ama suç kazara, elde olmadan da işlenebilir, insan iftiraya uğrar, adli bir yanlışlığa kurban gidebilirdi.
Atalarımız boşuna, "Yoksulluk çekmem, hapse düşmem diye büyük laf etme!" dememiş.
Konuşmalara nadiren katılır, sorulara pek yanıt vermez.
Hastalığımız da sefaletimiz de hep merhametli Tanrı'ya dua etmediğimiz için. Aynen öyle!
Geçmişinden nefret ediyordu, en iyisi geçmişi hatırlamamaktı, ancak şimdiki halinin de geçmişinden bir farkı yoktu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.