“Uğultulu Tepeler”deki abartılı intikam duygusu, Emily Brontë’nin ustalıkla eleştirdiği bir temadır. Heathcliff’in bitmek bilmeyen intikam arayışı, sadece düşmanlarını değil, kendisini de yok eder. Brontë, intikamın yıkıcı gücünü ve bu duygunun karakterler üzerindeki derin etkilerini gözler önüne sererek, okuyuculara intikamın anlamsızlığı ve zararlılığı hakkında önemli dersler sunar. Heathcliff’in hikayesi, intikamın hiçbir zaman gerçek bir tatmin sağlamadığını ve sonunda yalnızca yıkım getirdiğini gösterir