Zeynep Kaçar'ı Kabuk ile çok sevmiştim, yeni kitabını da heyecanla bekliyordum. Kabuk'tan daha kolay bir anlatımı var Yalnız'ın ama konusu yine yürek dağlıyor.
Açıkçası hiç böyle bir konu beklemiyordum, şaşkınlıkla ve hayranlıkla okudum. Feray'ın hayata tutunması, bu kadar güçlü olması beni derinden etkiledi. Sürekli "Nasıl? Nasıl yaptın Feray? Nasıl dayandın?" dedim okurken. Yozlaşmanın da böylesi... Türkiye'nin saklı gerçeklerinden birine değinmiş Zeynep Kaçar ve çok da başarılı anlatmış. Bir bölüm geçmişten bir bölüm şu anki zamandan okuyoruz ki bu yazım tarzı da sizi kitaba daha çok bağlıyor, elinizden bırakmak istemiyorsunuz ki benim için de öyle oldu, iki günde bitirdim.
Kabuk'un yeri bende hep ayrı olacak ama Yalnız'ı da çok sevdim. Zeynep Kaçar ne yazsa okurum dediğim yazarlar arasına girdi. Feray bir süre daha aklımda kalacak, arada Veli'ye küfürler edeceğim. Özellikle böyle bir dönemde okumak daha da sinirlendirdi beni. Kitapta 2000'lerin başında olan şeyler, o zamanlarda anlatılan şeyler biliyorum ki ben bu yorumu yazarken bile yaşanıyor. Bunun ağırlığı var içimde hala. Lütfen okuyun, Zeynep Kaçar'la tanışın. Bir kitap okurken sizi rahatsız etmiyorsa o kitap iyi değildir, Kafka mıydı bunu diyen? Emin değilim ama Kabuk da Yalnız da sizi rahatsız edecek kitaplar ve bu bir başarıdır.