Bazen, “for ever” yani “daima” demek yerine, “for ever and a day” “daima ve bir gün” denir. “Daima” sözcüğüne bir gün eklenir.
Bu bize Heine’nin bir kadına yazdığı epigramı hatırlatıyor: “Seni ebediyen, hatta daha sonra da seveceğim.”
Neden doğrudan metinleri incelemiyorsunuz? Eğer metinler hoşunuza giderlerse ne âlâ; eğer hoşunuza gitmezlerse onları hemen bırakın, zira zoraki okuma kadar saçma bir eylem olamaz, onun yerine zoraki mutluluktan bahsetmeyi yeğlerim. Bence şiir hissedilen bir şey ve eğer siz şiiri hissetmiyorsanız, eğer güzellik hissiniz yoksa, eğer bir öykü sizde daha sonra ne olacağını bilme arzusu uyandırmıyorsa, yazar onu sizin için yazmamıştır. Onu bir kenara bırakın, edebiyat dikkatinize layık olan ya da olmayan, yarın okuyacağınız başka bir yazarı size sunacak kadar zengindir.
Biz sanat için yaratılmışız, hatıra için yaratılmışız, şiir için yaratılmışız ya da muhtemelen unutmak için yaratılmışız. Fakat geriye kalan bir şey var, o da tarih ya da şiir, ve özünde bunların arasında pek fark yok.
Ben güzelliğin fiziksel bir duygu, bütün bedenimizle hissettiğimiz bir şey olduğuna inanırım. Bir yargının sonucu değildir, ona kurallar vasıtasıyla ulaşamayız; güzelliği hissederiz ya da hissetmeyiz.