Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kendi Kendine Yardım Kitabı

Yeme Bozukluğunun Üstesinden Gelmek

Aslıhan Dönmez

Yeme Bozukluğunun Üstesinden Gelmek Gönderileri

Yeme Bozukluğunun Üstesinden Gelmek kitaplarını, Yeme Bozukluğunun Üstesinden Gelmek sözleri ve alıntılarını, Yeme Bozukluğunun Üstesinden Gelmek yazarlarını, Yeme Bozukluğunun Üstesinden Gelmek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İyi yapılandırılmış bir tedavi programındaki temel hedef size hızla kilo aldırmak değil, hem sağlıklı ve kalıcı zayıflık sağlamanıza destek olmak hem de yeme bozukluğunuza neden olan düşünce ve davranışlarınızı değiştirmenize yardımcı olmaktır..
.. telafi edici davranışlar arasında kusma ve laksatif-diüretik kullanımı sizde kalıcı bir kilo kaybı sağlamaz. Çünkü: Kilo almanıza neden olan yağ ve karbonhidratlar molekül ağırlıkları fazla olduğu için midenizin alt tabakalarına çöker ve bunları çıkarmanız oldukça zordur..
Doğruluğu araştırılacak..Kitabı okuyor
Reklam
Bariatrik cerrahi hastalarının kilo almalarına neden olan davranışsal ve psikolojik etkenler giderilmediği takdirde tekrar kilo almaları kaçınılmazdır..
Bariatrik cerrahi elbette akut dönemde hastaların kilo vermesinde oldukça etkili bir tedavi. Fakat cerrahi sonrasındaki uzun dönem takiplerinde yeme alışkanlıklarını değiştirebilen hastaların verdikleri kiloyu koruduğunu, eski yeme alışkanlıklarına dönen hastaların ise verdikleri kiloyu maalesef geri aldığını görüyoruz. Bilimsel çalışmalar bariatrik cerrahi sonrası hastaların tekrar kilo almasının en önemli nedeninin duygusal yeme davranış olduğunu gösteriyor..
Açlığımın altında psikolojik yemenin yattığını keşfettim, psikolojik ve biyolojik açlığı ayırt ederek yemeği öğrendim duygusal yemenin kısa süreli rahatlama sağladığını fakat sonrasında uzun sürede pişmanlık yarattığını öğrendim. Yemek yeme süresinin kilo alımına etkilerini öğrenerek daha yavaş yemeye başladım.
Reklam
Biri size utanılacak bir durumda olmadığınızı, bunun iradenizle ya da iştahınızla alakalı olmadığını hatırlatınca kendinize olan hoşgörünüz artıyor..
İnişleri çıkışları olan bu yolda sizi iyi tanıyan, anlayan ve size doğru desteği verecek birinin olması omuzlarınızdaki yükü, suçluluk duygusunu, hayal kırıklığını o kadar azaltıyor ki..
Eskiden beynimizin belli bir yaştan sonra değişmeyen, sabit bir yapısı olduğu görüşü hakimdi. Fakat son yıllarda yapılan çalışmalar beynin yaşamın her döneminde değişebilen nöroplastik bir organ olduğunu gösterdi. Beynimizdeki sinir hücreleri birbirleriyle sinaps dediğimiz bağlantılar aracılığıyla iletişime geçerler. Biz yeni bilgiler öğrendiğimizde ve bu bilgileri tekrar tekrar kullandığımızda sinir hücreleri arasındaki sinaptik bağlantılar güçlenir ve bazen de yeni sinapslar oluşur. Buna sinaptogenez adı verilir. Psikoterapinin sinaptogenezi etkilediği artık bilimsel olarak gösterilmiştir.
Nöroplastik: öğrenme, hatırlama ve unutma yeteneğine sahipKitabı okuyor
Reklam
Günümüzde obezite tedavisinde etkinliği en çok gösterilmiş psikoterapi türü Bilişsel Davranışçı Terapidir. Kişinin kilo almasına neden olan, kilo vermesini engelleyen ve kilo verdikten sonra geri almasına yol açan düşünce ve davranış kalıplarını fark etmesini ve değiştirmesini sağlar..
Obez hastalarda depresyon gelişme riski yaş, cinsiyet, medeni durum, kronik hastalıklar, düşük sosyal destek ve ekonomik güçlükler gibi diğer risk etkenlerinden bağımsız olarak toplumun geneline göre 5 kat daha artmıştır. Bu alanda yapılan çalışmalara göre obez kişilerde depresyon riski %55 oranında, depresif kişilerde obezite riskiyse %58 oranında artmaktadır. Depresyonla obezitenin bu karşılıklı ilişkisini açıklamak için birçok görüş öne sürülmüştür. Biyolojik etkenler arasında nöroinflamasyon, nörometabolizmadaki değişiklikler ve oksidatif stres yer almaktadır. Bedenimizin homeostatik dengedeki bozulmalara ve stres yaratan uyaranlara verdiği tepkiyi düzenleyen sistem hipotalamo-pituiter-adrenal (HPA) eksenidir. Hem depresyon hem de obezitede bu ekseninin aşırı aktif olduğunu gösteren belirteçlerin varlığı bu iki hastalık da benzer biyolojik mekanizmaların devreye girdiğini düşündürmektedir. Artmış inflamasyon yanıt ve buna bağlı olarak nörometabolik yanıtlardaki değişimler her iki hastalık için de ortak bulgudur. Leptin ve insülin gibi enerji metabolizmasını düzenleyen hormonlardaki düzensizlikler yine her iki hastalık için de benzerdir ve bu düzensizliklerin, her iki durumdaki aşırı yeme davranışlarında sorumlu olabileceği öne sürülmüştür..
192 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap incelemesi
Kendi kendine yardım kitabı olarak oldukça güzel bir kitap. İçinde üzerinizde çalışabileceğiniz aktivite planlamaları ve çalışma kağıtları da var. Yine de yeme bozukluklarının oldukça ciddi problemler olduğunu ve eğer kendinizde böyle bir durumdan şüpheleniyorsanız bir uzmandan destek almayı unutmayın.
Yeme Bozukluğunun Üstesinden Gelmek
Yeme Bozukluğunun Üstesinden GelmekAslıhan Dönmez · Epsilon Yayınevi · 2021191 okunma
"Bireysel sosyal baskı uygulayan çekirdek aile üyeleri, eşler, sevgililer ve arkadaşlar çoğunlukla bunu yeme bozukluğu olan kişinin sağlığı hakkındaki endişelerinden dolayı yaparlar. Fakat hangi nedenle yapılırsa yapılsın bu baskı kişiyi olumsuz etkiler, kişinin olumsuz beden algısının daha da artmasına neden olur."
Sayfa 156Kitabı okudu
95 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.