Birkaç dakika içinde yatağımdaydım. En sonunda, acı yeniden içime yerleştiğinde, kendimi bıraktım.
İnsanı adeta felç ediyordu. Sanki göğüs kafesimin ortasında koca bir delik vardı, bütün hayati organlarım oyulmuş, paçavraya dönmüştü. Nefes alabilmek için hızlı hızlı soluyordum. Başım dönüyor, kalbim hızlı hızlı atıyordu ama nabzımın atışını duyamıyordum. Ellerim soğuktan morarmış gibiydi. Cenin pozisyonu aldım ve kendimi toparlamaya çalıştım.
Bütün bunlar, bana hayatta kalabileceğimi gösterdi. Uyanıktım ve acıyı hissediyordum. Bununla yaşayabilirdim. Acı beni güçsüzleştirmemiş aksine daha da güçlendirmişti.
Bu gece her ne olduysa beni uyandırmıştı.
ZAMAN GEÇİYOR İMKANSIZ GÖRÜNDÜĞÜ ZAMAN BİLE. Hatta saatin her tik tak edişi insanın canını acıtsa da. Yavaş yavaş geçiyordu saniyeler. Yalpalayarak ve sessizliklerin içinde sürünerek. Ama bir şekilde geçiyordu. Benim için bile...