Yeterli Temel İlkesinin Dörtlü Kökü Üzerine
Arthur SchopenhauerYeterli Temel İlkesinin Dörtlü Kökü Üzerine Gönderileri
Yeterli Temel İlkesinin Dörtlü Kökü Üzerine kitaplarını, Yeterli Temel İlkesinin Dörtlü Kökü Üzerine sözleri ve alıntılarını, Yeterli Temel İlkesinin Dörtlü Kökü Üzerine yazarlarını, Yeterli Temel İlkesinin Dörtlü Kökü Üzerine yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Bunca büyük düşünürün hemfikir olduğu öğretiyi hiçe sayarak, kendi çıkrık felsefelerinin faydası için aksini hadsizce sürdürmekte ısrar eden cahiller ve mankafalardan dolayı bunu tekrar tekrar yinelemekten asla yorulmayacağım. Neyse ki ben başkalarının aptallıklarına boyun eğmesi gereken bir felsefe profesörü değilim.
Sayfa 225Kitabı okudu
Ahlâki [zorunluluk]: Buna dayanarak her insan, hatta her hayvan, ortaya çıkan güdüye göre olan davranışı icra etmek zorundadır ve bu davranış onun doğuştan gelen ve karakterine göredir ve dolayısıyla da tıpkı diğer etkilerin bir sebebi takip etmesi gibi kaçınılmazdır.
Sayfa 225Kitabı okudu
“καὶ μαθήσεως οὐκ ἀπὸ τοῦ πρώτου, καὶ τῆς τοῦ πράγματος ἀρχῆς ἐνίοτε ἀρκτέον, ἀλλ᾽ ὅθεν ῥᾷστ᾽ ἄν μάθοι”
(et doctrina non a primo, ac rei principio aliquando inchoanda est, sed unde quis facilius discat)
["öğrenmeye ilk ve konunun başlangıcı olanla başlama; daha ziyade öncelikle en kolay olanla başla" 1013a]
Sayfa 220 - Aristoteles, Metap., IV, 1.Kitabı okudu
Deneyimlediklerimizi okuduklarımıza nazaran çok daha iyi hatırlarız.
Sayfa 219Kitabı okudu
Bazı büyük ruhlar kendileri için önemi olan ve bizatihi kendiliğinde anlam taşıyan şeyleri harika bir şekilde hatırlamakla birlikte, günlük hayatın küçük olayları ve durumlarını ve aynı şekilde kendilerine tanıtılan anlamsız kişileri inanılmaz derecede hızla unuturlar; buna karşın dar kafalar her şeyi isabetli şekilde hatırlarlar.
Sayfa 218Kitabı okudu
Bir yandan tasavvur yetisinin enerjisi, diğer yandan da bu yetiyi meşgul eden tasavvurların miktarı. İyi bir belleğin olması için ilk faktör ne kadar azsa, diğeri de o kadar az olmalı ve ikincisi ne kadar büyükse diğeri de o kadar büyük olmalıdır. Bu aynı zamanda niçin sürekli roman okuyan insanların bu yolla belleklerini kaybettiklerini de açıklamaktadır; zira bu insanlarda -tıpkı dâhide olduğu gibi- tasavvurların miktarı (tabii burada kendi düşünceleri ve bunların kombinasyonları değil başkalarınınki) hızla peşi sıra geçen tekrar ve tatbike zaman ya da sabır bırakmayan kurgulardır; ki bu insanlarda dâhideki tatbikin ikamesi bulunmaz.
Sayfa 218Kitabı okudu