Yüzbaşı Selahattin'in Romanı kitaplarını, Yüzbaşı Selahattin'in Romanı sözleri ve alıntılarını, Yüzbaşı Selahattin'in Romanı yazarlarını, Yüzbaşı Selahattin'in Romanı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendi karasularını, içsularını ve ülkenin kaynaklarını yabancı şirketlere vermiş milletler bilmelidirler ki, yarın bir muharebe gününde bu şirketler birer casus ve ihanet şebekesi olacaklardır.
Yüzbaşı Selahattin’in romanı, usta kalem İlhan Selçuk’un, osmanlı’nın son dönemi, ittihat ve terakki süreci ile 1.dünya harbine dahil olup mağlup olduğumuz, ardından düşman işgali ve milli müdafayı konu alan, nefis bir anı kitabıdır. Genelde “bilgi” olarak yeni ve farklı şeyler okumasak da “yorum” olarak alışılagelmişin dışına çıkabiliyorsunuz. Anlatılan anektodlar çok etkileyici. Bazı isimlerle ilgili detaylar… enver paşa, kardeşi nuri, amcaları “kutülamare” zaferinin mimarı halil kut paşa, ali fuat paşa, çerkez ethem, celal bayar ve tabi ki albay bekir sıtkı ile ilgili olaylar okunmaya değer. Yıllardır okuduğumuz ve dinlediğimiz; kut’ülamare, anzavur ayaklanması, hilafet ordusunun muhalefeti, yunan işgalinin başlaması, ermeni olayları gibi tarihin dönemeçlerine farklı taraflardan bakıyorsunuz. Ve bir kez daha ulusal kurtuluş savaşı mucizesini hayranlıkla yad ediyorsunuz. Kitabın son (yaklaşık) 50 sayfası ise biraz daha dram dolu, spoiler vermek istemiyorum. Özetle çok güzel bir kitap, şiddetle öneriyorum.
O gece Bağdat sinemasına gittim. Sinemanın haberler bölümünde Halil Paşa kuvvetlerinin düşmanı mağlup ettiği yazılıyor, Halil Paşa sinema perdesinde gösteriliyordu. Miralay Halil Bey, Halil Paşa oluvermişti.
Ölüm bir asker için tabiidir. Bunun için üzülmem, yalnız sizden bir ricam var! Ölürsem beni buralara gömmeyin. Arap topraklarında kalamam. Beni Dicle ye atın, cesedim denizlere gitsin.
Yüzbaşı Selahattin İtalyan Harbi, Balkan Harbi, Birinci Dünya Harbi, Kurtuluş Savaşı günlerinde Osmanlı ordusunda görev yapmış bir asker. Fırsat buldukça günlük ve mektuplar yazmış. Sonrasında bu günlükler romana dönüştürülmüş. Kitabı okuduğunuzda o günleri yaşıyorsunuz ki bu tarz eserleri okumayı bu yüzden çok seviyorum. Çünkü olaylar adeta benim başımdan geçmiş gibi Kafkasya ve Irak cephelerinde diğer bölgelerde sanki kendim savaşmışım gibi duygulara kapıldım. Kısacası o döneme dair yaşanılanları roman tadında okuyucuya ulaştıran yayınevine ve bu işin yazarlığını yapan İlhan SELÇUK a teşekkürü borç biliriz.