'' -bir sigaran var mı?
işte böyle başladı. her şey bu üç kelimeyle başladı. bir sigaran var mı? yok, diyebilirdi. belki de hiç yanıt vermemeliydi. kalın dudakların arasından çıkan kelimeleri daha iyi dinlemeliydi. aslında o gün zargana koma'dan bir sigara istememişti. bir hayatın var mı, diye sormuştu belki de. ve o evet demişti .sana verebileceğim bir hayatım var . ''
Hakan Günday'ın her kitabını okuduğumda aklımdan geçen; bu adam ne yaşadı?
Ciddi anlamda kurguları, hayal dünyası enteresan. Aklına nereden geliyor bu kadar pis şey anlamıyorum, kimi zaman midem bulanıyor, kimi zaman hayret ediyorum. Yaşamasa nereden bilip, kurgulayacak diyorum. romanlarında tecavüz, değişik kişilikler, ensest ilişkiler v.s. mutlaka var.
Zargana'da da öyle. Henüz bitirdim bu kitabı. kalakaldı elimde. yani şimdi ne oldu?
Hakan günday damgası sanırım biraz da burada. bir şey olmuyor kitaplarında. Silinip gidiyor aslında anlattıkları, sizde kalan sadece şahane anlatımı ve içsel gidip gelmeler oluyor. Kendinizi arıyorsunuz ama ilkel benliğinizde kayboluyorsunuz.
Biraz kaygı ve korku bozukluğu gibi geliyor bana. Kendini farklı görme. Mesela bir hayvan, insan olduğunu kabul etmeme... Herkes gibisin ama sen farklısın. Farklı düşünüyorsun. Hakan Günday'ın romanlarındaki kahramanlar hep yalnızdır ve hepsi şizofrendir.