Tokat'ta üniversite yeni başlamış olan Uğur ile aynı bölümde okuyan bir kız olan Zülal'in hikayesini okuyoruz. Uğur mizaç olarak kızlarla arkadaş olmayı dahi kabul etmeyen tarzda bir karakter hatta kitapta bir cümle geçiyor ki söyleniş tarzı beni oldukça rahatsız etti. "Eğer ben bir kız ile samimi olursam onun asıl sahibinin hakkına gireceğimi düşünürdüm." Bir eşyadan bahsedilmiyor, bahsedilen bir insan o yüzden sahip kelimesi yerine keşke başka kelimeler kullanılsaydı daha uygun şekilde asıl söylenilmek istenen söylenebilirdi diye düşünüyorum. Bunun dışında;
Arabesk bir kitap. Kitapta buram buram acıyı, dramı hissediyorsunuz. Bazen Uğur'a kızıyorsunuz, bazen Zülal'e kızıyorsunuz, en çokta Zülal'i merak ediyorsunuz.
Bu tarz hikayeleri sevenler zevkle okuyabilirler. Yazarın ara sayfalara serpiştirdiği şiirleri de kitaba ayrı bir hava katmış.
Kitapta beni rahatsız eden şey ise yayın evinin mi yoksa editörün mü demeliyim dikkatsizlikleri, yazım hataları vardı. Özellikle Zeyneb'e , Zeyneb'i gibi Zeynep kelimesinin sürekli hatalı yazılması sıkıntılı bir durum. .