Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
kitapkolik_birkiz
kitapkolik_birkiz
@kitapkolik_birkiz
Üniversite
Ankara
557 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
İkinci şans hikayelerini seviyorsanız,bu kitap tam sizlik. Geçmişte ne olduğunu öğrenmek için merakla sayfalarını çevirirken,gelecekte olacakların heyecanıyla bir çırpıda okuyacaksınız kitabı.
.
Talia Eden,doğup büyüdüğü ve aşık olduğu kasabası Quincy’de doktorluk yapmak üzere geri döndüğünde,kalbinde kimsenin bilmediği çok büyük bir yara vardı.Aşık olduğu adam Foster Madden,Talia’nın en yakın arkadaşına aşık olduğunu söyleyerek onu terk etmişti. Aradan geçen yedi senenin sonunda,kalbini kıran adamı en sevdiği yer olan kasabasında görmeyi hiç beklemiyordu. Üstelik Foster sadece Talia’yı geri kazanmak için dönmemişti. Bu sefer onun yardımına da muhtaçtı. Peki Foster,perişan bir halde geri dönüp onu sevmekten hiç vazgeçmediğini söyleyecekse,yedi sene önce ne olmuştu da Talia’yı en yakın arkadaşı için terk etmişti. Bilinmeyenler,pişmanlıklar ve gerçek aşka hazırsanız,sizi Quincy kasabasına alalım.
.
Bu seriye de bu aileye de bayılıyorum. Sıcak aile ilişkileri,kardeşlik bağları şahane. İçinizi sımsıcak yapıyor. Talia’nın kalp acısını ve öfkesini,gerçeği öğrenene kadar her satırda hissediyor ve hak veriyorsunuz. Tabii deli gibi merak duygusu vermesi de cabası. Foster’ın bakış açısı ile okumak,ilişkilerinin yeniden alevlenmesine şahit olmak ,içinizi kıpır kıpır yapıyor. Dördüncü kardeşin hikayesi için şimdiden heyecanla beklemem bence çok normal olmalı. Kasaba hikayesi seviyor ve ikinci şanslara inanıyorsanız,bu kitaba benim gibi aşık olacaksınız demektir
Karakterlerini,hikaye içinde büyüten kitapları hep çok sevmişimdir. Bu hem karakterleri daha iyi tanımamız açısından,hem de kişisel gelişimlerini,büyümelerini görme açısından beni,karaktere daha da yaklaştırır. Bu kitapta da karakterleri birer lise öğrencisi olarak tanıyoruz. Devamında ise dört sene içindeki gelişimlerini görüyoruz. Söylemem
Düşmandan aşka hikayesiyle ve karakterlerini kitabın içinde büyütmesiyle,kalbimi çalan bir kitapla geldim bugün. Son derece eğlenceli ve duygusal yoğunluğu fazlaydı. Son zamanlarda okurken bu kadar eğlendiğim bir kitap olmamıştı.
.
Delilah ve ailesi yeni bir mahalleye taşındıklarında küçük bir çocuktu. Bisikleti ile dolaşırken yan komşularının bahçesinde bir çocuk görür ve arkadaş olmak için selam verir. Aldığı karşılık son derece kabadır. Bu andan sonra Delilah ve Macon ezeli düşmanlar olacaktır. Macon’ın lisede Delilah’ın kız kardeşi Sam’in sevgilisi olması bile bu durumu değiştiremeyecektir. Seneler sonra Delilah,çiçeği burnunda bir şef olmuş Macon ise Hollywood’ın ünlü starlarından biridir. Sam,Macon’a annesinden hatıra kalan saati alıp ortadan kaybolmuştur ve telefonunu Delilah’a yönlendirmiştir. Delilah,kız kardeşinin borcunu ödemek için Sam geri dönene kadar Macon’ın asistanı ve aşçısı olacaktır. Geçmişin ezeli düşmanları birbirlerini tanıdıkça ,bugünün ateşli aşıkları olacaktır.
.
Delilah karakterine bayıldım. Son derece eğlenceli,özgüvenli bir kadın. Macon ise bir film yıldızına göre çok mütevazi. Delilah’ın annesine olan düşkünlüğü takdire şayandı. Sam ise sürekli yaptığı sorumsuzluğu ile nefretlik bir karakterdi. Çok severek okuduğum bir kitap oldu. Çok güzel bir çiftti. Hele sonda yer alan günlükler kitaba ayrı bir tat katmıştı. Türü sevenlere gönül rahatlığı ile tavsiyemdir
Okur Takip Önerileri
Bu kitapta hiçbir şey göründüğü gibi değil.10 yıllık eşiniz,onun için satın aldığınız göl evi’nde ,sevgilisini öldürmekle suçlansa,başarılı bir ceza avukatı olarak onu savunur muydunuz ? Ben bu soruya hala cevap veremiyorum ama Sarah kesinlikle kocasını bu konuda yalnız bırakmıyor.
.
Sarah Morgan,başarılı bir ceza avukatı ve gelecek vaat eden yazar Adam Morgan’la 10 yıllık evli. Sarah için işler kariyer anlamında,bu 10 senede çok iyi gidiyor fakat Adam o vaat ettiği başarıyı asla yakalayamıyor. Çok paraları var ama bu para Sarah sayesinde o eve giriyor. O kadar ki Sarah,daha rahat kitap yazabilmesi için Adam’a bir göl evi bile alıyor. İşine aşık Sarah,bu arada Adam’la çok ilgilenmiyor. Ta ki Adam,sevgilisini öldürmekten hüküm giyme tehlikesi ile karşı karşıya kalana dek. Sarah,Adam’ı kurtarmak için canını dişine takarak bir mücadeleye başlıyor. Her yeni araştırmada başka bir şüpheli ile karşılaşan Sarah,kocasını kurtarmada başarılı olacak mı dersiniz ? Cevabı kitapta.
.
Katili 70. Sayfada tahmin ettim arkadaşlar. Aslında güzel saklamış yazar ama kitap az biraz klişe olduğu için tahmin etmek de zor olmadı. Tahmin etseniz de asla emin olamıyorsunuz ama bunu da eklemem lazım.Aralarda noluyo noluyo diye okuduğum yerler fazlaca olsa da sonu ile şaşırtmadı beni. Uzun zamandır polisiye bir kitap okumamıştım. Bu açıdan ilaç gibi geldi. Çok güzel bir kitap değildi ama kötü de değildi. Ortalama bir polisiye kitaba ihtiyacınız varsa,bu kitaba bir şans verin derim
Aşkı hiç bilmeyen bir erkek ile aşkın farklı bir şekilde yeniden tecrübe eden bir kadın. Merdan Efe ve İzgi,kitap boyunca hem kendilerini hem de sizin aşka bakışınızı değiştiren iki karakterdi.
.
İzgi,Yüceer ailesi ile çalışan bir avukat. Geçmişinde yaşadıklarından dolayı kalbini aşka kapatmış,tamamen işine odaklanmış biri. Bi akşam Medih Yüceer’den bir telefon alıyor ve apar topar Ankara’ya gidiyor. Orada onu bekleyen kişi ise,fanatik Galatasaraylı,takımının tüm maçlarına giden,Galatasaray denince akan suları durduran ve bu yüzden de defalarca kavgaya karışan Merdan Efe Yüceer’den başkası değil. Bu tanışma hem aşka mesafeli duran İzgi’nin hem de tek aşkı Galatasaray olan Merdan Efe’nin hayatında birçok şeyi yerinden oynatacaktı.
.
Ahhh Merdan Efe. Sen gerçek olamayacak kadar şahane bir karakterdin. İzgi’ye yaklaşımı,kendisi ile beraber İzgi’yi de keşfetmesi şahaneydi. Düşünsenize,karşınızdaki adamın bugüne kadarki tek tutkusu tuttuğu takım olmuş. Sonra sizinle tanışıyor ve siz ,onun hayatında yeni bir sayfa oluyorsunuz. Arkanıza bakmadan kaçmak istiyorsunuz ama karşınızdaki adam sıradan biri değil. İzgi,bütün doğrularına sımsıkı tutunan bir karakter. Bu da Merdan Efe’nin işini hiç kolaylaştırmıyor ama oğlumuz vazgeçmeyecek kadar aşık. Yan karakterleri,hayatınızda olmasını isteyeceğiniz kadar güzeller. Öyle dostlara ve öyle bir abiye sahipseniz,sırtınız yere gelmez.
.
Günlük telaşların içinde,sakinlik içinde okuyabileceğiniz bir kitap arıyorsanız,bu kitap tam sizlik. Mutlaka bir şans verin derim
Yılı öyle şahane bir kitapla açtım ki. Yılım da bu kitap kadar iyi geçer umarım. Dram ve gözyaşı seven yanım bayıldı bu kitaba. Yaşadığı tüm kötü şeylere rağmen,kıyısına gelse de kendinden ve hayattan vazgeçmeyen Charlotte ,sen benim yeni idolümsün çiçeğim.
.
Charlotte,13 yaşında yaptığı bir hatadan dolayı anne ve babasının ölümüne,güzeller güzeli
Bu kitabı okuyana kadar sanat tarihini sevdiğimi veya sanatı bu kadar seveceğimi düşünmezdim. Adını bilmediğim hatta görmediğim tabloların hikayesini okurken mest oldum. Kitabın anlattığı onca gizemin yanında,bu tür bilgiler edinmek şahaneydi.
.
Üniversitede psikoloji okuyan ama aynı zamanda bir sanat galerisinde çalışan gizemli kızımız Feray. Bir
Eylül 2020. Yer Karabağ. İşgal altındaki Karabağ’ı kurtarmak için Türk askeri,özgürlük için savaşan Azerbaycan askerinin yanında savaşa katılıyor. Gazeteci Hilal Uluant,komutanın kızı. Ama bu onu ayrıcalıklı yapmıyor. Hilal,son derece cesur ,vatanını seven ve adalet peşinde bir gazeteci. Kameramanı ile birlikte ateş hattına yakın bir yerden çekim yapmak istedikleri bir gün beklenmedik bir patlama oluyor ve Hilal kendini bir çukurun içinde buluyor. Geldiği yön kapanan Hilal,çıkışın diğer ucuna yürüyor mecburen. Ermenistan askerlerine doğru yürüdüğünün farkında olmadan. Orada Ermeni Yüzbaşı Robert ile karşılaşıyor. Robert,Hilal’e yardımcı olsa da Hilal karşısındakinin düşman askeri olduğunu bir an bile unutmuyor. Bilmediği şey ise ,hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı.
.
Askeri kurguları okumayı çok seviyorum. Hele böyle dozunda aşk,entrika,aksiyon da olunca o hikaye benim için tadından yenmiyor. Ama bu hikayede görünenden daha fazlası vardı. Neredeyse ilk 100 sayfa bi şüpheyle okuyorsunuz. Şüpheleriniz doğru çıktığı anda ise asıl kaos başlıyor. Hilal’in,Robert’a duyduğu çekim,kendisine sürekli onun düşman olduğunu hatırlatması , ama yine de uzak duramaması. Kitabı çok sevdim. Yazardan okuduğum ilk kitaptı ama asla son olmayacak.
.
Bir de bu denli can alıcı bir yerde bitmeseydi,devam kitabını beklemek daha katlanılır olabilirdi.Her yaştan okurun rahatlıkla okuyabileceği bir kitap. Türü sevenlere tavsiyemdir
Ben ne okudum. Sen nasıl güzel bir şeydin böyle. Bir çırpıda bitti. Kadın karaktere bayıldım. Onda,kendimden bir şeyler görmem onu daha çok sevmemi sağladı. Karakterlerin arasındaki kimya,okura fazlasıyla hissettirilmiş. Son zamanlarda en hızlı bitirdiğim kitaptı. Beni adeta Rs’nin kıyısından çekti aldı.
.
Bir düğün için Londra’ya giden Emily
O kadar uzun zamandır böyle bir kitap okumamıştım. Bu kadar sakin.Bu kadar nahif. Ruhumda çok güzel bir iz bıraktı Yusuf Agâh ve Mihra. Aşkın ayaklar altına alındığı bu günlerde,bu ikilinin aşkı beni yeniden bir şeylere inandırdı.
.
Mihra,Türkiye’ye komşu olan bir Türkmen ülkesinde yaşayan,okumayı ve ailesini çok seven bir kız. 20 yaşında ama aşkı sadece kitaplardan biliyor. Yüzü de ruhu gibi tertemiz. Fakat yaşadığı ülke olan Karahan, her geçen gün bir iç karışıklığa doğru sürükleniyor. Yusuf Agâh da bir Türk askeri olarak , Karahan’a görevlendiriliyor. Gittiği ilk gün Mihra’yı görmesiyle kalbinde aşk filizleniyor.Ama Mihra’ya yaklaşmak sandığı kadar kolay olmuyor. Aynı aşk Mihra’nın kalbinde filizlense bile,Yusuf Agâh’a yaklaşmaya çekiniyor. Bu arada hayat akıp gidiyor ve ülke her geçen gün daha çok karışıyor. Aşkla ilk kez tanışan Mihra,güvenip Yusuf Agâh’ın uzattığı eli çok geç olmadan tutabilecek mi ? Cevabı kitapta.
.
İlk görüşte aşk kaldı mı canım demeyin. Onların sevdası öyle temiz bir sevda. Haftalarca uzaktan bakışmalar,tesadüfen karşılaşmış gibi edilen sohbetler. Yusuf Agâh şahane bir karakterdi. Hiç bırakmadı Mihra’yı ama beklerken de onu rahatsız etmedi. Kalbimde ince bir yere dokundu ikilinin hikâyesi. Aileleri,arkadaşları. İçimi sıcacık yapan bir kitaptı.Kitabın sonunu hiç böyle beklemiyordum ama. Şimdi devam kitabını beklemek zulüm olacak. Hayat telaşında hepimizin biraz sakinliğe ihtiyacı olabiliyor. İşte bu kitap,o kitap arkadaşlar. Ben çoook sevdim. Gönülden tavsiyemdir.
Edens serisi kalp ben. İlk kitabını hali hazırda çok sevdiğim serinin ikinci kitabı da beni yine şaşırtmadı. Knox şahane ötesi bir karakterdi. Memphis güçlü bir kadın olmanın yanısıra harika bir anneydi. Ahh Memphis,üzümlü kekim benim
.
Quincy kasabasının yeni bir misafiri vardı. 2 aylık bebeği ile Eloise oteli’nde çalışmaya gelen ve bekar bir anne olan Memphis. Kasabada bütçesine uygun bir daire bulamayan Memphis ve bebeği ,onu işe alan Eloise tarafından geçici olarak kardeşi Knox’un çatı katına yerleştiriliyor. Memphis,ilk görüşte Knox’tan etkilense de önceliği oğlu Drake. Kendisine sürekli eski Memphis olmadığını söylüyor.Knox,kendisine geçmişini ve kapanmayan yarasını hatırlatan Memphis ve bebeğine uzun süre kayıtsız kalamayacak ve onlarla bir aile kurmanın hayaline kapılacaktır. Ama tam bir New York kızı olan Memphis’in ülkenin bir ucundaki ücra bir kasabaya taşınması tesadüf değildir. O geçmişini arkasında bırakmak istese de geçmişi Memphis’in peşini bırakmayacak ve Knox’la kurduğu hayaller tehlikeye girecektir.
.
Bu seriye bayılıyorum. Okura hem aşk,hem gizem dolu bir hikaye veriyor. Bir yandan Knox ve Memphis arasındaki çekime kapılırken diğer yandan Memphis’in geçmişini fazlasıyla merak ediyorsunuz. Eden ailesini yeniden görünce çok mutlu oldum. Memphis ve Drake’i her daim ailenin içindeymiş gibi kabul etmelerini okumak çok güzeldi. Üçüncü kitap Talia’nın hikayesi için ipucu bırakmayı yine ihmal etmemiş yazar. Şimdiden heyecanla bekliyorum. Biraz gizem,bolca aşk ve sımsıcak aile bağları istiyorsanız,bu seriyi okumalısınız. Çok çok aşk
Kitabı ilk gördüğümde açıkcası çok bir beklentim yoktu kitaptan. Ama zevkine çok güvendiğim bir arkadaşım kitaba bayılınca,çok geçmeden okumam gerektiğine karar verdim. Ve neticede bir solukta okuduğum,sonunda şoka girdiğim bir kitapla daha tanışmış oldum.
.
Eason,Rob,Jessica ve Bree. Senelerden beri çok yakın arkadaşlar. Bree’nin, Rob ile giden
Bazı kadınlar vardır ki her şeyi doğru ve usulüne uygun yapsalar dahi aşk hayatları yolunda gitmez. Everly gibi. Belki de nicemiz gibi. Ama neyse ki Everly için kader değişmek üzere. Üç yıldır yanında çalıştığı patronu Shepherd’ın sahte bir sevgiliye ihtiyacı var çünkü. Bunun için de aynı evde yaşamak zorundalar. Hatta aynı odada.Çok kısa bir süre için sahte sevgili olmakta nasıl bir sakınca olabilir ki ? Hem böylece belki Everly de kız kardeşinin ondan istediği şeyi patronundan rica edebilir. Ya da birbirlerine aşık olurlar ve her şey tepetaklak olur.
.
Girdiği her ortamı anında neşelendiren kız ve soğuk nevale erkek ilişkisi. Everly karakterini çok sevdim. Hatta kitabın başında 80 sayfalık bir novella var. O kısmı okurken gerçekten üzülüyorsunuz Everly ve şanssızlığı için. Kahkahalarla okudum o ilk 80 sayfayı. İlk buluşmaya annesiyle gelenler de vardı eşcinsel olduğu halde arkadaşının zoruyla gelenlerde. Ama Everly kendisinin de dediği gibi bir iyimser. O yüzden flört etmeyi bıraksa da iyimser düşünmeyi asla bırakmıyor. Shepherd ise kapalı kutu. Sert duruşlu ve soğuk. Ama o da Everly’ye aşık oldukça kimsenin bilmediği yönlerini sadece ona gösteriyor. Bal değil de ne şimdi.
.
Everly ve kız arkadaşlarının arasındaki bağ,Shepherd’ın babası ile arasındaki bağ hikayeyi olduğundan daha sıcak bir hale getirmiş. Her iki karakterin bakış açısı ile okumak da cabası. Romantizmi de komedisi de tam dozundaydı. Okurken çok eğlendim. Yetişkin içerik olduğunu da belirtmem lazım. Kafa dağıtmalık çıtır çerez bir kitap arıyorsanız onu buldunuz. Tavsiyemdir
Öyle bir kitap düşünün ki yaşattığı duyguların ortası yok. Ya hunharca gülüyorsunuz ya da hüngür şakır ağlıyorsunuz. Ya çok kızıyorsunuz ya da aşkından ölüyorsunuz. Uzun zamandır en sevdiklerimden , bayılarak okuduğum ve takip ettiğim kitaplardan biriyle geldim bugün.
.
Gökçen ve Murathan. İkisi de asker çocuğu. Murathan,Gökçen’den üç yaş büyük.
Çook sevdiğim bir seri daha bitti. Son kitapta her şeyi öğrenmiş olmanın dayanılmaz mutluluğunu yaşıyorum resmen. Adrian da sonunda perdelerini kaldırdı ve içindeki gerçek benliği Lia’ya gösterdi.
.
İkinci kitapta geçmişe gitmiş ve neler yaşandığını öğrenmiştik. Dolayısıyla merakımız hiç dinmemiş,o uçurumdan sonra neler yaşandı öğrenememiştik. Serinin son kitabı yine aynı uçurumda başlıyor ve cevapsız kalan tüm sorularımıza yanıt oluyor. Lia ordan niye atladı,nasıl Winter oldu,Adrian onu nasıl buldu ? Lia , Adrian’dan korkmayı bırakıp onunla bir olmaya çalışıyor bu kitapta. Adrian’ın kendisine yaklaşma sebebini öğrenmiş olması duygularında hiçbir şey değiştirmiyor. Adrian , Lia için tüm Rus mafyasını karşısına almaya hazır. Lia da Adrian’ın hayatta kalması için düşmandan yardım istemeye razı. Ya birbirlerinden vazgeçecekler ya da canlarından.
.
Sonunda Lia, Adrian’ın ona aşık olduğuna Adrian da Lia’nın ona ihanet etmeyeceğine ikna oldu da derin bir nefes aldık. Ama bu kabullenişe gelene kadar çekmedikleri çile kalmadı gerçekten. Bunlar bu işten nasıl kurtulacak merakıyla bir çırpıda okuttu kitap kendini. Final kitabına yakışan gerilim,aksiyon ve çözülen sırlar vardı kitapta. Kötü adamları sevenler için biçilmiş kaftan bu kitap. Okuyun okutun canlarım
