Yularsız Atın Radyosu şiir kitabıyla çağdaş şiire iddialı bir adım atmanın yanında, kuşaktaşlarına örnek teşkil edecek bir şiir bilincine de sahip olduğunu bizlere göstermektedir.
İki kısma ayırdığı kitabında;
Şiir başlıklarının şaire has tavrı, dini ve mitolojik
çok saçama yanlış algılanan bir şeye açıklık getirmek istiyorum.
Arkadaşlar neden
Tutunamayanlar kitabındaki Turgut karakterini bir aşık gibi lanse ediyorsunuz? sanki sevdiği kadından ayrılmış ve aşk acısı çekiyor gibi her yerde ona ait olmayan abuk sabuk saçma aşk sözleri dolaşıp duruyor. ya yeter işte bakın bunlar tutunamayanlar kitabında yok. diğer
Okuduğunuz kitapları ne kadar ciddiye alıyorsunuz? Veya okuduğunuz kitaplar hayatınızda ne kadar çok yer kaplıyor? Onları yaşadığınız olaylarla bağdaşlaştırıyor musunuz? Hatta daha da önemlisi, onlardan ders alıyor musunuz? Yoksa okuduğunuz romanları vakit geçirmek veya can sıkıntısından kurtulmak için mi okuyorsunuz? Don Kişot'u tanıdıktan sonra
"Karantina"; bir süre önce meraktan okumaya başladığım ve iki kitabın ardından yarım bıraktığım bir seriydi. Bir can sıkıntısı anında da yeniden devam etmeye karar verdim.
Serinin önceki kitaplarına inceleme yazmamıştım o yüzden onlardan da kısaca bu yorumumda bahsedeceğim. Yani incelemem seriyi okumayanlar için kademe kademe SPOİLER
Taze okuduğum bir kitap olmamasına rağmen en sevdiğim kitap olmasından mütevelli bir incelemeyi fazlasıyla hakettiğini düşünüyorum.
Öncelikle Jack London’ın edebi dili ve sayın Levent Cinemre hocamızın üstün başarılı çevirisi Martin Eden kitabını bu hale getirmektedir. Tabi düzgün bir inceleme olacaksa şayet içeriğe inmeliyiz. Başlıca demem
Okuduğum en iyi kitaplar arasında yer alacak bu önemli yapıt ne zamandır ertelediklerimden .
.
Şimdi iyi ki okudum dediklerimden oldu.
.
Elias Canetti ile bu eseriyle tanıştım ve diğer kitaplarını da kesinlikle okumaya talip oldum.
.
Körleşme insan ve insansı canlıların aynı toplumda birlikte yaşama mücadelelerini anlatırken okuyucuya ziyadesiyle empati yaptırıyor. Profesor Kien kendi halinde kitaplarıyla yaşadığı hayatına bir kadını aldığı andan itibaren değişen yaşam tarzı ile aslında insanı ve maddi varlığı sorguluyor karakterler üzerinden.
O manevi dunyasinda kitapları ile başbaşa yaşarken ,hiç onaylamadigi bir yaşamın kapısının ardına atıyorlar narin bedenini ve herkesten farklı fikirlerini. Dünyanin sayılı sinologlarindan biri iken bir anda mücadele etmeden hayatta kalamayacağı gerçeğiyle tanışıp uzun süredir görüşmediği kardeşi yanına gelene kadar gerçek hayata dair bir çok karakterin psikolojik baskısına maruz kalıyor. Profesörün topluma karşı körlesmesi sembolik olaylar ve yazarın müthiş kalem dehasiyla birleşince ortaya yudum yudum okunacak 560 sayfa çıkiyor ve Nobel ödülünü 1981'de hakediyor. Almanya da yayınlanan tek kitabı olan Körleşme kitaplara aşık bir adamın öyküsü.
.
Kitapkurtlarinin mutlaka kitapliklarinda bulunması gereken bu eseri okumak için bekletmeyin derim.
Öncelikle çevirisinin yapilmasinda öncülük eden rahmetli Oğuz Atay'a ve basımını yapan
#selyayincilik a çok teşekkürler.
KörleşmeElias Canetti · Sel Yayıncılık · 20213,563 okunma
Yaşadığım En Güzel Dün|Nuran Taşhan
Öykü severleri tek bir post altında toplamayı bir tık fazla özlemiş olabilirim. Daha önce Zemra adlı beni oldukça etkilemiş bir romanın yorumunu girmiştim. Sonrasında yazarından çok hoş mesajlar almış ve mutlaka yazdığı öykü kitabını da okuyacağıma dair karar vermiştim. Ki o hoş mesajları almamış olsam dahi