kaçan uykumun sersemligi üzerimde. bu saatte ne yapabilirim diye düşünürken ayaklarım usulca kitaplığa yöneldi.uzun zamandır okuyamadigim kitabı aldım elime. kitabi, loş gece lambasında yavaşça açarken ,beni karşılayan o güzel cümle;"kitaplar iyi ki var." Pamuk gibi hafifledim. kitaplara sığındım bir kere daha.kitaba geceye ve sessizliğe bıraktım kendimi
kitaba başlar başlamaz bir aşk bir büyüsu hissettim. kelimeler nasıl özenle seçilmiş.edebi bir dille yazılması daha da kendine çekti. okuduğum her cümleyi yaşıyor gibiydim. aşk ile giriş yapılmış.insan nasıl mesth olmazdı ki?
"evvel zaman içinde.. başı göklere bitişik o yüce dağlar, aşk emanetine tahammül edemeyerek paramparça oldular.yikildilar..unufak olup, koskoca bir kumsala dönüştüler.sahraya...Ask; dağı önce kuma sonra Kumsaldan da çöle çevirdi.ermislerdir sahradaki her bir kum tanesi, gözünde yaş tükenmiş, çok ağladılar, çok ağladılar da gözleri bitti hepsinin.sonra yanmaya başladılar, sonra kavrulmaya başladılar.daha sonraysa sustular."
Nil, Sahra, Hz Asiye..ve Hz Asiye 'nin muazzam mücadelesi. Mısırın toplumsal katı kurallarini inanç sistemlerini ve gündelik hayatı çok çarpıcı bir dille ortaya koymuş. Her kelime her cümle bambaşka duygular ve anlamlar kattı bana . Yazarın kelime dağarcığına yetişemedim doğrusu.