Bir sürü aptalın saldırısına uğrayan, daha fazlasının da yok saydığı ahlaki vicdan, var olan ve daima var olmuş bir şeydir, yoksa ruh denen şeyin bulanık bir fikirden öte olmadığı dördüncü zaman filozoflarının icadı değildir.
‘Ölümü hep huzurlu, uyumaya benzer bir şey olarak hayal ederdi ama o eğreti darağacından sarkan adamın ağzı açık, sessiz bir çığlık atıyormuş gibi büküktü.’