Nigâr Hacızade
Belaruslu gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç, savaşı, şahidin anlatma yükümlülüğünü, edebiyatını, ömrü boyunca yanı başında olan sesleri anlatıyor.
Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine: Svetlana Aleksiyeviç’in Nobel Edebiyat Ödülü
Nobel Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi Belaruslu yazar Svetlana Aleksiyeviç, 7 Aralık’ta ödül
ve bu benim
yalnız bir kadın
soğuk bir mevsimin eşiğinde,
yeryüzünün kirlenmiş varlığını anlamanın
başlangıcında
ve gökyüzünün yalın ve hüzünlü umutsuzluğu
ve bu beton ellerin güçsüzlüğü
Bu kitapla köyümün uçsuz bucaksız kızıl darı tarlalarında dolaşan kahraman ruhlara ve haksız yere ölenlere sesleniyorum. Ben sizin soyunuzdan gelen bu değersiz, soya sosuna batırılmış kalbimi söküp parçalara ayırdım, üç kâseye koyup darı tarlalarına bıraktım. Sizlere
adağımdır bu! Gelin yiyin!
nobel ödüllü yazar Mo Yan'ın en önemli ve en tanınmış eseri olduğu için Mo yan okumaya bu kitaptan başladım.kitap Çin in 1920 li yıllardan başlayarak,Japon işgali,iç savaş,komünizmin kurulması ve sonrası da dahil olmak üzere 1970 li yıllara kadar olan dönemde yaşanan ağırlıklı olarak çok kanlı geçen zaman dilimlerini anlatıyor.kitap başlıca 5 bölümden oluşuyor.sadece 2. bölüm biraz diğerlerine göre daha yumuşak bir özellik taşıyor.diğer dört bölümde ise sadece ve sadece savaşlar,katliamlar,tecavüzler,kokuşmuş cesetler,işkenceler,yakılan ,yıkılan köyler,insanlar,hayvanlar,dışarı saçılan organlar ....vs etraflıca ve geniş olarak abartılı bir şekilde anlatılırken,bütün bu vahşet yaşanması sırasında da,aklınıza gelebilecek ve insanları tiksindirecek, vücut ifrazatlarından tutunda kokmuş kan ve ceset parçalarına kadar herşey anlatılarak insanda mide diye bir şey bırakılmaması hedeflenmiş gibi sanki. Belkide yazar bütün bunları çok etraflıca ve okuyucuyu usandıracak derecede defalarca anlatarak bizlere bir mesaj vermek istedi.kitapta dikkatimi çeken bir özellik ise,kitabın ismini taşıyan üç kelime kitap içerisinde o kadar çok tekrarlanıyor ki bunun sebebini ben anlayamadım.amaç nedir bilemiyorum. Bu konuda ve genel olarak kitap hakkında,kitabı okuyan ve edebiyat konusunda derin bilgiye sahip arkadaşların inceleme ve yorumlarının daha yararlı olacağı kanaatindeyim..ben basit bir okuyucu olarak kitabı okurken bayağı zorlandığımı itiraf edeyim.ama o dönemde yaşananların bilinmesi açısından okunması gerekir diye düşünüyorum.ama keşke biraz daha kısa yazılmış olsaydı diyede söylenmeden kendimi alamıyorum.
Dedem acı bir gülümsemeyle,''Bendeniz ancak iki yüz kelime bilirim,o da adam öldürmek ve kundaklamakla ilgili,o konularda üzerime yoktur;ülkenin durumundan,partilerden bahsetmek beni mezbahaya götürmekle bir !'' demiş.