KIZIL ELMA
Bizi karşıla anne. Sana Kızık Elma getiriyoruz..
Yayıncı kurum tarafından bu kitaba eklenen Kızıl Elma hikayesini, kitabın kalbi ilan ediyor; kendisiyle tanışma fırsatı bulduğum ve Bişkek'te Atabeyit'te mezarını ziyaret ettiğim usta yazar Cengiz Aytmatov'a Allah'tan rahmet diliyorum.
Sayfa 336Kitabı okudu
"-Kimin ihtiyacı var onun kim olduğunu bilmeye?
-Kendisinin!Kendisi kim olduğunu bilecek ya!En önemlisi budur işte!Kendinden kaçamaz!"
Sayfa 47 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
"Kuşku yok ki her insanın ruhu güzelliklere susar ve besbelli ki onun yapısı böyledir.Ama çok defa, susadığı bu güzelliği korumaz, hatta bazen farkına bile varmaz.Ve işte şimdi o, çocukların gönüllerinde yer alan, ifade edilen yarı harika ve kolay incinir bir güzelliği, bu dünyayı yıkmak durumunda kalmış görüyordu kendini."
Sayfa 17 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
"İnsan kalbi böyledir:Onu kolayca dondurabilirsiniz, ama çok zor eritir, çok zor ısıtırsınız."
Sayfa 15 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
KIZIL ELMA uğruna kılıç çekince kından,
Bahtiyarlık denen şey artık geçmez yakından.
Mesut olup gülmeyi sök, çıkar hatırından.
Belki öldükten sonra bir parça güleceksin.
.
Hüseyin Nihal Atsız
İnsan kalbi böyledir: onu kolayca dondurabilirsiniz, ama çok zor eritir, çok zor ısıtırsınız.
Merhaba aşk der demez eşkıyalar çeviriyor yolumu
Karanlık dünyanın ruhları, serseri balçıklar
Kara yılanlar, kızıl saksağanlar, ak parslar
Bir yığın form içinde
Ne bir cadı ayartıyor beni ne meşhur elma
Gönlüm yaralı çıkıyorum bu ilk savaştan
Diğerleri alabora
Elvedayla tanışıyorum zamansız
Uzadıkça uzuyor geceler
Sarsıyor doğmak bilmeyen gün
Ezberimde tek isim kalana kadar yalnızlaşıyorum
Başımda yalıncak bir uğultu
Elimde bir kitap
Sayfa 11 - YOLCULUK VE DİĞER ŞEYLERKitabı okudu
Louise'e Mektup·.
Yağmurlu sazlıkta kuş cıvıltısı Elma çiçeğinin kokusu İnce çanlann su şıkırtısı Gümüş köprüde rüzgarın pası Salkım söğütterin sihirli değneği Gezinen taze ot çimenliği Şarkı sözlerimde dokunmuş Meşe ağacındaki mavi kuş Sevgilİm beyaz ve ince Gölgede huş ağacınca Korkusuz gözleri dağ gölleri Masum, hazırcevap halleri Balıara köreldiğim yerde İçime mutlu bir heyecan dolunca Hem ürker hem de gülerim Onu yanımda bulunca Harcadığım güçsüz çabalar Dizinin dibinde serili yatar Denizi aşan gece kelebeği gibi Yorgun özlemi m dintensin Çiçek yaprağı göğsünde Kızıl şafak özgür kılasıya Tatlımla birlikte kalmaya Her zaman, sonsuza dek .....
Louise Bryant, John Reed'in eşi..
1 9 1 9 yılında
Sayfa 297 - Pencere Yayınları Mayıs 2012Kitabı okudu
1927-1930 arasındaki Türkoloji sınıfı müthiş bir sınıftır; öğrencilerin hemen hepsi sonraki yıllarda meşhur olacaklardır: Orhan Şaik Gökyay, Nihat Sami Banarlı, Ziya Karamuk, Pertev Naili Boratav, Tahsin Banguoğlu, Ekrem Reşit, Kenan Hulusi, Mehmet Sadık Aran. Ancak Azerbaycanlı Mehmet Sadık ve diğer bir Azerbaycanlı Kemal, fakülteyi bitirmeden ayrılırlar. O yılların öğrencileri arasında Abdülbaki Gölpınarlı da vardır. Esasen o yıllarda sınıflar da şimdiki gibi kalabalık değildir ve bu sınıfın mevcudu da 10-12 kişidir. Atsız'ın, Türkocağı'nın Kızıl Elma odasından beri tanıdığı Sabahattin Ali o okuldan değildir ama Yüksek Öğretmen'e sık sık uğrar ve hatta bazı geceler orada kalırdı (Atsız 1992: 112).
bir gün
geleceğim ve bir haber getireceğim
damarlara ışık saçacağım
ve sesleneceğim içerden:
ey sepetleri uykuyla dolu olanlar!
elma getirdim, elma
...kızıl güneş.
İnsan kalbi böyledir: onu kolayca dondurabilirsiniz, ama çok zor eritir, çok zor ısıtırsınız.
bir öksüzün gönlü için "yuva" erişilmez bir bahtiyarlık, uzak bir Kızıl Elma'dır.
Sayfa 45 - Ötüken Neşriyat, 6. BasımKitabı okudu
" bir gün geleceğim ve bir haber getireceğim,
ey sepetleri uykuyla dolu olanlar, elma getirdim...
kızıl güneş. köre diyeceğim ki bak nasıl da güzel
bir bahçe ! yoldan geçen diyecek : sahiden de karanlıktır gece ve samanyolunu vereceğim ona."