Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tarih artık cinayetlerin tarihi olmaktan çıkıyor: Kızılderililerin soykırımı, "Amerika'nın keşfi" oluyor; zenci ve köle ticareti, "Yeni Dünya"nın uyanışı içinde basit bir olaydan ibaret kalıyor; afyon savaşı ve Hintli askerlerin yok edilmesi ise, "beyaz adamın ağır yükü"dür.
Kızılderililerin soykırımı, "Amerika'nın keşfi" adını alıyor; zenci ve köle ticareti, "Yeni Dünya"nın uyanışı içinde basit bir olaydan ibaret kalıyor; afyon savaşı ve Hintli askerlerin yok edilmesi ise, "beyaz adamın ağır yükü"dür.
Reklam
Kızılderili kafa derisi getirenlere 40 İngiliz sterlin ödülü.
İngiliz ve Fransızlar, Amerika kıtasında koloniler için savaştı. Sorna Avrupa'da yedi yıl savaşları başlayınca Fransa, İngiltere ile anlaşma yapıp İngilizlere verdi kolonilerini. Daha sorna İngiltere, Kızılderililere çok kinlenmişti. Çünkü savaşta kendi taraflarını tutmadığı için. Bunun için Kızılderililerin baş derisini yüzüp getirene 40 İngiliz sterlini vaat ediyordu. Bu öldü kadın ve 12 yaşından küçük çocukların baş derisi için 20 steriln idi. Düşmanlarının kafa derisini yüzerek öldürme yöntemi İngiliz öncülerin tarafından 18. yüzyılından beri uygulanmaktaydı. Kızılderili kafa derisi getirenlere öldül verilmesi bölge yönetimlerince yaygınlaştı. Pennsylvania Hükümeti 1756, 1764 ve 1780'de yayımladığı kararlarda, Kızılderili baş derisi getirenlere hazineden ödüller verileceğini bildiriyordu. Bildiriye göre, 16 yaş ve üstü erkek Kızılderili esir olarak getirenlere 30 sterlin, bunların kafa derisini getirenlere 25 sterlin, kadın ve çocuk esirler için 25 sterlin majestelerinin kalelerindeki kumandalar tarafından ödenecekti.
Massasoit 1661'de öldüğü zaman, Vampanoag topraklarının büyük bir kısmı İngilizlere geçmişti. Oğlu Metakom Kızılderililer işgalcilere karşı birleşmedikçe gelecek için çok karmsardı. İngilizler ona "Kral Philip" olarak taç giydirmelerin düşüncelerini değiştirmedi. Bu genç vr gururlu saçem sürekli büyüyen İngiliz gücü karşısında, kabilesinin nüfusunun ve Kızılderili kültürünün çöktüğünü görerek çok üzülüyorlardı. 1671 de bir kobuşmasında, İngiliz dostu olan babasına duyduğu kızgınlığı dile getirmişti; "İngilizler geldiğinde, babam büyük bir adam ve İngiliz küçük bir çocuktu, diğer Kızılderililerin onlara karşı koymasına engel oldu, onlara mısır verdi ve nasıl edileceğini gösterdi... ama şimdi kendi halkının sahip olduğu toprağın 100 katına sahip olmalarına izin verdi."
Champlain'in yazdıklarından, Kızılderililerin çevredeki doğayı kullanmayı bilen, fakat onu tahrip etmeyen insan oldukları anlaşılıyor. Tahta ihtiyaçları için yaşlı ağaçları kesiyorlar, fidanların güneş görmesi için yer açıyorlar ve hiçbir zaman ağaçları tamamen tüketmiyorlardı.
İspanyol mezalimi Hıristiyan olmuş Kızılderililerin inancını saratı. Birçoğu gene eski Şamanlarını dinlemeye başladılar. Şamanların arasında ömrürü misyonerlerle mücadeleye adamış Pope adlı biri vardı. Halkın geleneksel inancına bağlı kalması için mücadele veriyordu. İspanyollar Pope'nin dini ayinlerini engelliyorlar, sürekli taciz ediyorlardı. Büyük kardeşini yakalayıp köle yaptılar. Kendisini de her vesileyle tutuklayarak halk önünde kırbaçlıyorlar ve hapse atıyorlardı. Sonunda, Pope müstebitlere karşı direnişin simsesi oldu.
Reklam
Aztek imparatoru tutuklanıyor.
Villa Rica (de Veracruz) yakınlarında bulunan Kızılderililerin saldırısına uğramıştı. İspanyol kumandan ve altı asker öldürülmüştü. Dağlardaki yerliler de koloniye yiyecek teminini kesitler. Yakalanan Kızılderili eserler saldırının Moktezuma'nın emriyle yapıldığını söylediler. Ancak Moktezuma, bunun düşmanlarının bir entrikası olduğunu belirtti. Cortés bunu bahane ederek, askerlerini hileyle saraya soktu ve Moktezuma'yı tutukladı. Böylece utanç içinde kalan imparator üzerindeki denetimi iyice sağlamlaştı. Villa Rica'dan getirilen Kızılderili esirler, Contès'in emriyle imparatorun sarayı önünde diri diri yakıldılar. Bu sırada çıkabilecek bir olayı önmelmek için Moktezuma'yı kısa bir süre zincire vuruldu.
Kristof Kolomb'un Kızılderililerin köle olduğunu ilk söylemesi.
1492 yılının Ağustos'unda batıya doğru giderken Hindistan'a varmak isteyen, üç gemiyle denize açılan Kristof Kolomb 12 Ekim'de Bahma Adalarına ulaştı. Kumsalda çıplak insanları görmeye başladı. Kolomb bu insanların iyi köle olacağına karar verdi. İspanyol sarayına yedi yerli almak üzere 1493 de İspanya'ya döndü. İspanyola Arasındaki altın madeninin işletileceğini ve Karbil yerlilerinin büyük miktarda yakalayarak kârlı bir köle ticareti yapılabileceğini bildirdi.
Avrupalı ile Kızılderili nin nüfus orantıları.
Kızılderililerin doğum oranının, o devirdeki Avrupa toplumlarından daha düşük olduğu biliniyor. Avrupa'da toplam nüfusun yüzde doksanını teşkil eden kırsal kesimde kadınlar ortalama altı çocuk doğururken, Kızılderililerde bir kadın ancak üç veya dört çocuk doğurabiliyordu. Bebek ölümlerinin çok oluşu nedeniyle de bunların ancak ikisi yaşayabiliyordu. Hayvan sütünün kullanılmadığı bu toplumlarda kadınlar çocuklarına üç-dört yaşına kadar süt vermek zorunda kalıyorlardı. Biyolojik nedenlerden, emziren kadınının gebe kalma olasılığı düşük olduğundan her doğumun arasında uzun bir süre bulunuyordu. Cinsel serbestlik yaygın olduğu halde insanlar nadiren bekâr kalıyordu.
Tarihi güzellemeler!
...... Kızılderililerin soykırımı "Amerika'nın Keşfi" adını alıyor.
Sayfa 33 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Oysa bu insanları ilkel gören Avrupa kaçkını Amerikalılar, Kızılderililerin kökünü kazımak için korkunç vahşetler uyguladılar. Yüz yıl önce 25-30 milyon civarında olduğu söylenen Kızılderili nüfustan uygulanan soykırımı sonunda şimdi canını kurtarabilmiş olanların sayısı birkaç yüzbinden fazla değil.
Sayfa 61
Oysa bu insanları ilkel gören Avrupa kaçkını Amerikalılar, Kızılderililerin kökünü kazımak için korkunç vahşetler uyguladılar. Yüz yıl önce 25-30 milyon civarında olduğu söylenen Kızılderili nüfustan uygulanan soykırımı sonunda şimdi canını kurtarabilmiş olanların sayısı birkaç yüzbinden fazla değil.
Sayfa 61
Kızılderililerin soykırımı
Kıtanın güneyindeki Kızılderililerin soykırımını Hristiyanlaştırma” diye adlandırmış olan İspanyollar gibi, İngiliz sofular da, Kızılderili avlarını ve onların topraklarını çalmayı haklı göstermek için, Ye-şu’nun kitabını ve Tevrat’taki “kutsal yok etmeler”i (herem’i) ileri sürdüler.
Sayfa 46 - Ekim 1997 Nehir YayınlarıKitabı okudu
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.