Ne geçti eline kendini böyle hırpalamaktan,
tükenmekten, acı çektirmekten kendine,
etlerini üzüp, sızlatıp
uzak ölümünü yaklaştırmaktan?
İnsan soyu kırılmalı hep sazlıktaki bir kamış gibi!
Ne seçkin kızlar, ne seçkin delikanlılar götürüldü, bir düşün, ölümün eliyle,
ölüm ki hiç kimse görmemiştir onu,
ölüm ki yüzünü görmemiştir hiç kimse daha,
sesini duymamıştır hiç kimse;
insanları kırıp geçiren acımasız ölüm!