Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sappho: Lesbos'ta Kadın Dostu Bir Kadın Şair
Sappho, içinde bulunduğu ataerkil toplumun değerleri karşısında, siyasal konularda söz söyleme cesareti ve kadına yönelik sevgisiyle özgün ve onurlu bir kadın duruşudur. Onun İÖ 610-580 yılları arasında Lesbos'ta yaşadığı yıllarda Yakındoğu'da olduğu gibi Ege'de de kadın dört duvarın arasına kapatılmış bir "eşya" ya da
Sayfa 131 - Arkadaş Yayınevi 4. Baskı 2015Kitabı okudu
"Ne seçkin kızlar, ne seçkin delikanlılar götürüldü, bir düşün, ölümün eliyle, ölüm ki hiç kimse görmemiştir onu, ölüm ki yüzünü görmemiştir hiç kimse daha, sesini duymamıştır hiç kimse; insanları kırıp geçiren acımasız ölüm!"
Sayfa 103 - İş Bankası Y.Kitabı okudu
Reklam
Ana-Beyit mezarlığının bir efsanesi, Juan-Juanlar’ın bozkırı işgal ettikleri çağlara dayanan bir hikâyesi vardı: Sarı-Özek’i işgal eden Juan-Juanlar tutsaklara korkunç işkenceler yaparlarmış. Bazen de onları komşu ülkelere köle olarak satarlarmış. Satılanlar şanslı sayılırmış, çünkü bunlar bazen bir fırsatını bulup kaçar, ülkelerine dönerek
Sayfa 142 - Ötüken
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Kitabın tamamı
TARHUN Bir tüccarın kızı olan Tarhun, ablalarına hiç benzemiyordu. Fereng, Sultan, Mahsan, Begüm, Moluk ve Anka’nın, yani tüccarın öbür altı kızının her birinin ayrı bir şımarıklığı, çeşit çeşit istekleri vardı. Bazen, onların gürültülerini, oyunlarını duyan mahallenin erkek çocukları sokağa fırlarlardı. Tüccarın kızlarının neşeli
Ben zaten öyle manken gibi ortalığa çıkmayı pek sevmem. Bütün dikkatler sizin üzerinizde oluyor, insanlar baştan aşağı, dikkatle süzüyorlar gelinle damadı. Gerçi damattan çok geline bakıyorlar Allah’tan. Bilge bütün bunlardan hiç şikâyetçi olmadı. Kızlar gösteri yapmayı seviyorlar. Bir de gelinlik vardı ki üzerin­de, bütün gece o
Reklam
"Ne geçti eline kendini böyle hırpalamaktan, tükenmekten, acı çektirmekten kendine, etlerini üzüp, sızlatıp uzak ölümünü yaklaştırmaktan? İnsan soyu kırılmalı hep sazlıktaki bir kamış gibi! Ne seçkin kızlar, ne seçkin delikanlılar götürüldü, bir düşün, ölümün eliyle, ölüm ki hiç kimse görmemiştir onu, ölüm ki yüzünü görmemiştir hiç
Sayfa 104 - İş Bankası Kültür Yayınları- Sait Maden X.Basım
"Ne geçti eline kendini böyle hırpalamaktan, tükenmekten, acı çektirmekten kendine, etlerini üzüp, sızlatıp uzak ölümünü yaklaştırmaktan? İnsan soyu kırılmalı hep sazlıktaki bir kamış gibi! Ne seçkin kızlar, ne seçkin delikanlılar götürüldü, bir düşün, ölümün eliyle, Ölüm ki hiç kimse görmemiştir onu, ölüm ki yüzünü görmemiştir hiç kimse daha, sesini duymamıştır hiç kimse; insanları kırıp geçiren acımaz ölüm! Evler kurmuyor muyuz her zaman, anlaşmalar yapmıyor muyuz her zaman, mal bölüşmüyor muyuz her zaman, düşmanlık mı yok ülkede her zaman, deniz kabarıyor mu her zaman, dalga götürmüyor mu her şeyi? Güneşi gören gözler yok oluveriyor günün birinde! Uyuyanla ölü aynı şeydir ; ölümün resmini çizen çıkmamıştır, ne var ki insan, var olduğundan beri Toplandı Büyük Tanrılar, Anunnakiler, Yazgı Tanrıçası Mammitu yazgıları belirledi onlarla birlikte ; hem yaşamı verdi biz insanlara, hem de ölümü, ama ölümün zamanını vermedi. "
Sayfa 104Kitabı okudu
Ne seçkin kızlar, ne seçkin delikanlılar Götürüldü,bir düşün,ölümün eliyle, Ölüm ki hiç kimse görmemiştir onu, Ölüm ki yüzünü görmemiştir hiç kimse daha, Sesini duymamıştır hiç kimse; İnsanları kırıp geçiren acımasız ölüm!
Sayfa 104Kitabı okudu
Ne geçti eline kendini böyle hırpalamaktan, Tükenmekten, acı çektirmekten kendine , Etlerini üzüp, sızlatıp Uzak ölümünü yaklaştırmaktan ? Ne seçkin kızlar , ne seçkin delikanlılar Götürüldü, bir düşün, ölümün eliyle, Ölüm ki hiç kimse görmemiştir onu, Ölüm ki yüzünü görmemiştir hiç kimse daha, Sesini duymamıştır hiç kimse ; İnsanları kırıp geçiren acımaz ölüm ! Evler kurmuyor muyuz her zaman, Anlaşmalar yapmıyor muyuz her zaman, Mal bölüşmüyor muyuz her zaman, Düşmanlık mı yok ülkede her zaman, Deniz kabarmıyor mu her zaman, dalga götürmüyor mu her şeyi ? Güneşi gören gözler Yok oluveriyor günün birinde ! Uyuyanla ölü aynı şeydir ; Ölümün resmini çizen çıkmamıştır.. ```
Sayfa 104 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
103 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.