Egemen sınıflar bir komünist devrim korkusuyla tir tir titresin. Proleterlerin zincirlerinden başka yitirecekleri bir şey yoktur. Oysa kazanacakları koskoca bir dünya vardır.
Özel mülkiyetin ortadan kaldırılmasıyla her türlü çalışmanın ortadan kalkacağı, her türden üretimin yok edileceği, genel bir tembelliğin topluma hakim olacağı iddia edildi.
Buna göre burjuva toplumu çoktan atalet yüzünden çökmüş olmalıydı; çünkü o toplumda kimler çalışıyorsa, mülk edinemiyor, kimler mülk sahibiyse, çalışmıyor.
Özel mülkiyeti ortadan kaldırmak istiyoruz diye dehşete kapılıyorsunuz. Oysa sizin mevcut toplumunuzda nüfusun onda dokuzunun özel mülkiyeti çoktan beri ortadan kaldırılmış durumda; özel mülkiyetiniz ancak onda dokuzun buna sahip olmaması sayesinde ayakta duruyor. Demek ki bizi suçlamanızın nedeni, toplumun ezici çoğunluğunun mülksüz olmasını zorunlu koşul koyan bir mülkiyeti ortadan kaldırmak istememiz.
Yani burjuva toplumda geçmiş bugüne hükmediyor, komünist toplumdaysa bugün, geçmişe hükmediyor. Burjuva toplumda çalışan birey özerk değilken, kişisel değilken, sermaye özerk ve kişiseldir.
Bizim istediğimiz yalnızca, işçinin sırf sermayeyi arttırmak için yaşadığı, sırf egemen sınıfın çıkarının gerektirdiği kadar yaşadığı mülkiyetin bu rezil karakterini ortadan kaldırmak.
"varsın egemen sınıflar bir komünist devrim korkusuyla titresinler. proleterlerin zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri yok. kazanacakları bir dünya var. bütün ülkelerin işçileri, birleşin!"
karl marx ve friedrich engels'in birlikte yazdıkları ve bilimsel sosyalizmin temel ilkelerini sistemli olarak dört ana başlık halinde ortaya koydukları, sade anlaşılır, bir kitap. uluslar arası emekçiler birliği'nin ve daha sonraki sosyalist ve komünist partilerin programlarının temelini oluşturmuş bi öngörüye sahiptir.
marx ile engels'in materyalist tarih anlayışını dile getiren komünist manifesto’da, bütün sınıflı toplumların tarihinin sınıf mücadeleleri, tarihi olduğu anlatılmak istenmiştir.
ı. bölümde; burjuvalar ve proleterler başlıklı toplumsal gelişme yasaları ele alınarak, kapitalist düzenin yerini sosyalist topluma bırakılması ve bu tarihsel rolün proleteryaya ait olması gerektiği anlatılır.
ıı. bölümde; proleterler ve komünistler başlıklı proleterya iktidarı, kapitalizmin sosyalizme geçiş, mülkiyet, aile ve ulus konuları çözümlenir.
ııı. bölümde; sosyalist ve komünist literatür'de çeşitli küçük burjuva akımlarının kapsamlı bir eleştirisinin yanı sıra tutucu ve ütopyacı sosyalist ve komünist akımlar irdelenir.
ıv. bölümde; komünistlerin bugünkü çeşitli muhalefet partileri karşısındaki tutumu adlı öbür muhalefet partileri ile komünistler arasındaki ayrımlar net bir şekilde ele almış kitaptır.
komünizm'in açık saçık bir manifestosu..