Kropotkin'in toplum tasarımı anarko-komünizm olarak bilinir. Kropotkin anarşist hareket içinde "herkesten yeteneğine göre, herkese ihtiyacına göre" ilkesini ilk savunan kişidir. Kropotkin'in konuyu ele alışından sonra neredeyse anarşist hareketin tumu bu ilkeyi savunur olmuştu. Marksistler tarafından sınırsız maddi üretimin gerçekleşeceği belirsiz geleceğe ertelenen bu komunist ilke. Kropotkin'e göre derhal hayata geçirilmelidir. Paylaşımın bu ilkesi üretimin miktarına bakılmaksızın yaşama uygulanmalıdır, çünkü ahlaklı olmak bunu gerektirir. Kropotkin, ister kapitalist ekonomi gereği, ister devlet zoru, isterse toplum baskısı olarak uygulansın, zorunlu çalışmaya karşıdır. Tembel ve kötü niyetlilere karşı tavrın anarşist düzende nasıl olacağı sorulduğunda, Kropotkin bu soruyu ünlü eseri Ekmeğin Fethi'nde hiç duraksamaksızın şöyle cevaplar:
"Eger kesinlikle faydalı herhangi bir gey üreteme yetecek durumdaysan, ya da bunu yapmayı reddediyorsan, o zaman değersiz ve yalnız bir insan olarak yaşa. Eğer yaşamı gereksinimlerini karşılayacak kadar zenginsek bunu sana vermekten mutluluk duyacağız... Bir insansın ve yaşamaya hakkın var."