2

21 Aralık

0 üye
❝ Sen beni sevemedin... ❞
Sayfa 135 - İnkilap YayıneviKitabı okudu
- Bir defasında güneşin batışını kırk üç kere gördüm! Biraz sonra şöyle diyordun: - Hani... çok üzgünken günbatımlarını severiz ya... - Kırk üç defa izlediğin gün o kadar üzgündün yani? Ama küçük prens yanıt vermedi.
Sayfa 22 - İş BankasıKitabı okudu
Reklam
- Hayatım tekdüze. Ben tavuk avlıyorum, insanlar da beni avlıyor. Tüm tavuklar birbirine benziyor, tüm insanlar da birbirine benziyor. O yüzden biraz sıkılıyorum. Ama eğer beni evcilleştirirsen dünyama güneş doğmuş gibi olur. Duyduğum bir ayak sesi diğerlerinin hepsinden farklı olur. Diğerlerini duyunca yerdeki deliğime girerim. Seninkiyse müzik gibi, beni ordan dışarı çağırır. Ayrıca baksana! Şu aşağıdaki buğday tarlalarını görüyor musun? Ben ekmek yemem. Buğdayın bana hiçbir faydası yoktur. Buğday tarlaları bana hiçbir şey düşündürmez. Üzücü değil mi bu? Ama senin saçların altın rengi. O yüzden beni evcilleştirdiğinde harika olacak! Altın gibi sarı buğday bana seni hatırlatacak. Ve buğdayları okşayan rüzgarın sesine bayılacağım...
Sayfa 68 - İş BankasıKitabı okudu
Yeni yetişmiş bir gencin yüzüne âşıkım, bu derdin devletini Tanrı'dan dualar ederek diledim. Âşıkım, rindim, güzellere bakmaktayım... bak, ne kadar hünerlerle bezenmişim; bilesin diye apaçık söylüyorum. Şaraba bulanmış hırkamdan utanıyorum. O hırkayı yüz türlü oyunla, dervişler gibi tarikat çeyizleriyle, yamalarla süslemişim! Ey mum, sevgilinin derdiyle güzelce yan yakıl; hemen şimdi ben de geliyorum, kemerimi bu iş için kuşandım! Öyle bir hayranım ki; elimde ne iş kaldı, ne güç! Fakat gönlümde, canımda ne varsa eksilttikçe, derdimi ve mihnetimi çoğalttım ya! Hafız gibi elbisemin yakasını, göğsünü yırtar, meyhaneye öyle giderim; belki o yeni yetişmiş sevgili beni sarar, koçar.
Sayfa 376 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları