Hücre tipi hapishanelerin ilk uygulamaları da yine tutsak edilen RAF önderlerine dönük hayata geçirilecekti. Tecrit ve izolasyonun en ağırı ise, Ulrike Meinhof, Andreas Baader, Karl Raspe ve Gudrun Ensslin gibi isimlere uygulanacaktı.
Asma aleti otopsi raporunda belirtildiği gibi 26 ve 25 cm (51cm) uzunluğunda değildi, Prof. Rauschke otopsiden iki saat önceki adli tıp ceset incelemesi raporunda iki kez 34 cm (68 cm) ölçüsünü veriyor. Yani bağ iki ölçüm sırasında küçülmüş.
Prof. Mallach savcılık dosyalarında meni tahlilinin pozitif çıkmasına rağmen içinde sperm bulunamadığı tespitini yapmıştı. Ama bu hiçbir şeyi kanıtlamıyor, çünkü meni kalıntıları eğer iç çamaşırında pislik ve idrar bulaşığı bulunuyorsa mikrobik etkiyle kısa süre içinde çözülüyor ve kayboluyor.
Geniş kamuoyu SD tekniği uygulamalarından ilk kez ’70’li yılların başında haberdar oldu. (Devletçe finanse edilen araştırmalar bunu geçen yirmi yılda ortaya çıkarmasına rağmen.) Söz konusu olanlar 1971 Ağustos ve Ekim aylarında Kuzey İrlanda’daki gizli bir yerde SD teknikleri ile yoğun işkenceye maruz kalanlardı.
Uluslararası Af Örgütü (Aİ) İngilizlerin, Kuzey İrlanda’da IRA tutsaklarına karşı uyguladıkları muameleden edindikleri kanaat ışığında yaptıkları uyarı açıklamasında şu tespite yer veriyor: “Sosyal ve duyumsal deprivasyon (SD) aracılığı ile uygulanan bu teknikle amaçlanan ve elde edilmek istenen sonucun zihin fonksiyonlarında yanılsama ve tahribat yaratma olduğu açıktır...
Bir defasında biri bana insanlara neden acı çektiklerine dair bir hikaye vermenin yapabilecek en etkili şeylerden biri olduğunu söylemişti. Keza acınıza ilişkin hikayenin çekilip alınması da bir o kadar etkili…
Sayfa 54 - Metis, 6.Basım Eylül 2023, çev: Barış Engin AksoyKitabı okuyor