a
Aristo
1 üyeTakip
SOKRAT, PLATON, ARİSTO ve BATI TEFEKKÜRÜ...
Platon'un talebesi Aristo, tam Platon'un mukabili, tersidir. platon buradan oraya gidiyorsa, o oradan buraya gelir. O müessiri aramaz. fakat müessire aşağı yukarı -yarı idealist- bağlı bir şekilde esere doğru gelir. Yâni tabiata. O maddeye bakar; maddenin iç bünyesindeki kanunları keşf hedefine bağlar, aklın ve büyük mânâda rasyonalizmin, akılcılık, tabiatçılık, gerçekçilik temellerini arar ama bunlara ezbere bir çıkışla gelmez ve fizik ötesini fazla deşmez. Onun metafiziği; maddenin gittikçe sâf hareketi, görünüşte elene elene sâf hareketi... Yâni fikir durumuna kadar yükselttiği muaazzam-efor kadrosu. tabiat budur onun için... Hülâsa, Sokrat, Platon ve Aristo, hemen hemen maddenin üç buudu gibi derinlik, uzunluk, genişlik hâlinde bütün Garp felsefesinin temeli... Bütün Batı tefekkürünü bunlardan birine ircaı kabildir...
Sayfa 29 - 4. Baskı, Ekim 1991, I. Bölüm, Batı Tefekkürü, BÜYÜK DOĞU Yayınları
Ariston'un oğulları , ' diye giriyor şarkısına ozan,
"şerefli bir kahramanın tanrılara adanmış evlatları."
Bilgelerde sınırlar ya da özgürlükler yoktu. Aristo'ya ve çoğu nesnel kişilere göre köleliğin hükümsüz kılınması akıl alacak iş değildi. Ve dünyada varoluşsal olarak köle insanlar bulunduğunu açıkladılar.
“ Eğer deniz her zaman bir yerde yükselirken diğer yerde geri çekiliyorsa Dünya’nın aynı bölgeleri her zaman deniz ya da kara olmuyor demektir; aksine tüm bunlar zaman içinde değişiyor.”
Aristo
"Bir taşı on bin defa da havaya atsan uçmayı öğretemezsin demiş Aristo. Enerjinizi doğru işlere harcayın. Doğru insanlarla iş yapın. Taştan kuş, kuştan da taş olmaz..."