Matmazel Helen'i kendi bedeninin bir parçası gibi görüyordu, bu Fransız kadın hem bir başkasıydı hem de Mehpare Hanımın kendisiydi sanki ve kocasının o kadının bedenine değen elleri, kendi bedenine değen ellerinden daha çok heyecan veriyordu.
Bu heyecanı daha da çoğaltma isteği ise gitgide bir sabırsızlığa dönüşüyordu; kocasına emir verir gibi sinirli bir sesle söylendi.
— Eteklerini biraz daha yukarı doğru sıvayıp bacaklarını okşayın lütfen.