Evet. Vera gitti, bense hayattayım. Hatırlıyorum da küçükken evimizde şeffaf kaymak taşından güzel bir vazo vardı. Onun o saf beyazlığını bozacak tek bir lekesi bile yoktu. Bir gün evde yalnız kaldığım bir vakit, vazonun üzerinde durduğu sehpayı sallamaya başladım... vazo aniden yere düşüp paramparça oldu. Korkudan âdeta ölecektim; parçaların karşısında öylece kalakaldım. Babam içeri girdi, beni gördü ve şöyle dedi: "Şu yaptığına bir bak, canım vazomuz artık yok; ne yapsak onaramayız onu." Hıçkıra hıçkıra ağladım ağladım. Anladım ki bir suç işlemiştim. Büyüdüm, olgunlaştım... ve bin kat daha değerli bir vazoyu pervasızca kırdım.