Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Zerdüştilik kendi zamanı için çok ileri bir dindi. Zerdüş kendi halkı Medler tarafından sürüldükten sonra dinini Persler arasında yaydı.
Reklam
Destandaki anlatıma göre, Brahma yaratıcı tanrıdır. Ancak o, yaratma gücünü Vişnu'dan almaktadır. Vişnu'nun yetki vermesi ile Brahma, yaratma eylemlerinde bulunabilmektedir. Bu bakımdan yaratılış ile ilgili destanda yer alan bilgiler, Vişnu'nun tanrılar arasındaki konumunu göstermesi açısından önemlidir. Destana göre bu dünya ebedîdir. Ancak dünya, birbiri ardına tekrar eden sayısız yaratılışlara ve yok oluşlara maruz kalmaktadır. Bu yaratılış safhalarından her biri Vişnu'nun onay vermesi ve ikincil düzeyde yaratıcı olarak görülen Brahma'nın yaratma eyleminde bulunmasıyla gerçekleşir.
Sayfa 97 - OttoKitabı okudu
Hinduizm'in temel dinî doktrinlerinden biri kurtuluş öğretisidir. Kurtuluş (mokşa), ruhun doğum-ölüm çarkından (samsara) kurtularak nihai mutluluğa ermesi anlamındadır. Hinduizm'e göre bireyin yapmış olduğu eylemler (karma), onu doğum-ölüm çarkına mahkûm eder ve kurtuluşunu engeller. O yüzden bir kimsenin ebedî kurtuluşa ulaşabilmesi için öncelikli olarak karma yasasından kurtulması gerekir. Bunu başarabilmesi için ise kişinin bir rehbere ve öndere ihtiyacı vardır. İşte bu noktada avatar doktrini devreye girer. Nitekim Tanrı'nın avatar şeklinde ortaya çıkmasının nedenlerinden biri, kurtuluşa ulaşma yolunda insanlara rehberlik etmektir. Bu hususun daha doğru anlaşılabilmesi için avatar doktrininin doğum-ölüm döngüsü ve kurtuluş inancı ile ilişkisinin ele alınması yerinde olacaktır.
Sayfa 87 - OttoKitabı okudu
İncil yazarları, İsa'dan çok sonraki yıllarda kulaktan kulağa aktarılan sözlü ve yazılı geleneğe bağlı ikincil hatta üçüncül betimlemeciler konumundadır.
Sayfa 79
Reklam
Nasıl Hıristiyanların tapınaklarına Kilise , Yahudi tapınaklarına Sinagog , İslam tapınaklarına da Camii ya da Mescit deniliyorsa ; Sabii tapınaklarına da Savami- Savamaa deniliyordu . Savmaa’ların çatısında Ay tanrısı Sin ‘in sembolü olan Hilal şeklinde Ay bulunurdu . Kabe , Sabiiler için Güneş tapınağının bulunduğu “Tanrının evi “ olarak kabul edilir ve hac yeri olarak ziyaret edilirdi .
Kadim halkların pek çoğunda olduğu gibi İsrailoğulları da Yahve'yi evrendeki tek tanrı olarak tasavvur etmede zorlanıyordu. Yahve'nin yalnızca evrendeki en iyi tanrı olduğunu düşünüyorlardı. "Çünkü sensin, ya RAB, bütün yeryüzünün en yücesi, bü­tün ilahların üstündesin, çok ulusun" (Mezmurlar 97:9). Yahve'yi diğer tanrıların kralı ve yöneticisi olarak görüyor­lardı: en yüce tanrı, en güçlü tanrı -tanrıların tanrısı.
Sayfa 155 - Panama YayınlarıKitabı okudu
Zerdüştilik İslamiyet ve Yahudilik üzerinde kalıcı izler bırakmıştır; bu ikisi ve Mitraizm üzerinden de Hristiyanlık üzerinde. Yahudiler Ehrimen'i Şeytan olarak uyarladılar, Perslerden Cennet ve Cehennem fikirlerini ve ahiret inancını (yargı günü) edindiler.
Her ne kadar firavun Mısır panteonundaki herhangi bir tanrının dün­yada vücut bulmuş hali olabilirse de, en çok şahin başlı tanrı Horus ile ilişkiliydi. Daha spesifik olarak belirtmek gerekirse, Horus bir yandan tahtında otururken diğer yan­danda firavunun bedenini işgal ediyordu. Firavunun ila­hi görevi olarak kabul edilen faaliyetlerde, özellikle dini ritüellerde ve halkın katıldığı törenlerinde yer almasıyla, firavunun insan doğası bütünüyle ilahi bir nitelik kazandı. Ölümünden sonra ise insanlığından sıyrıldı ve tapınılma­ya değer bir tanrı olarak yıldızların arasındaki yerini aldı.
Sayfa 162 - Panama YayınlarıKitabı okudu
333 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.