Profil
Fransız antropolog Claude Levi-Strauss'un gözlemine göre, ilkel insanlar kayaların üzerine tasvir ettikleri hayvanları "ye­mek" değil, "düşünmek" güzel olduğu için tercih etmiş­lerdir.
Sayfa 37 - Panama YayınlarıKitabı okuyor
İnsan olsun veya olmasın her nesneye spritüel bir öz, bir ruh yüklenen bu inanca animizm adı verilir ve büyük olasılıkla insanlığın din adı verilebilecek ilk dışavurum ör­neğidir.
Sayfa 29 - Panama YayınlarıKitabı okuyor
KUR'ANDA ŞAİR VE TEOLOGLARIN İZLERİ
Ey insanlar! Gelin, dinleyin, belleyin ve ibret alın! Yaşayan ölür! Yağmur yağar, otlar biter; çocuklar doğup anne ve babalarının yerlerini alırlar. Derken, hepsi ölüp gider! Hadiselerin ardı arkası kesilmez, hepsi birbirini kovalar. Dikkatle dinleyin! Gökte haber, yerde ibret almacak şeyler vardır. Yeryüzü büyük bir divan, gökyüzü yüksek bir tavan. Yıldızlar yürür, denizler durur. Gelen kalmaz, giden gelmez. Acaba gidenler vardıklan yerden hoşnut oldukları için mi orada kalırlar? Yoksa orada kalıp da uykuya mı dalarlar?
Sayfa 74 - Kuss b. Saide el-İyadiKitabı okudu
Muhaliflerin mucize taleplerine karşılık Kur'an'dan az önce sunduğum yanıtlar, Nasrettin Hoca fıkrasını hatırlatır. Yanlış anlaşılmasın! Bunu hakaret anlamında yazmıyorum; olup bitenlerden böyle bir sonuç ortaya çıkıyor. Hani bir gün hocanın canı vaaz vermek istemeyince; 'Ey cemaat benim ne anlatacağımı biliyor musunuz?' demiş. Camidekiler hep bir ağızdan, bilmiyoruz hocam demişler. Hocanın canı daha fazla sıkılmış ve 'Madem bilmiyorsunuz, o zaman anlatsam da boştur' demiş. Cemaat bu sefer, biliriz hocam demiş. Hoca, 'Bilirseniz anlatmama ne gerek var!' demiş. Cemaat, hocam bir kısmımız bilir de bir kısmımız bilmez, demiş. Hoca bu kez, 'Her şeyi ben anlatacak değilim ki! Sizden bilenler bilmeyenlere anlatsınlar!' demiş.
Sayfa 191Kitabı okudu
Bir öğreti ne kadar mantıksız olursa olsun toplum tarafından kabul edilerek güç kazandığı zaman, milyonlarca insan kendilerini dışlanmış ve izole edilmiş hissetmektense, ona inanmayı tercih edecektir.
Sayfa 212 - Erich FrommKitabı okudu
KUR’ANDAKİ ALINTILAR
Düzgün okunduğunda kutsal kitaplar ateizm için en büyük güçtür.
Sayfa 180 - Isaac AsimovKitabı okudu
BUHARİ VE MÜSLİME GÖRE KUR'AN
f) Bir de ağaç kütüğünün ağlama hikâyesi var. Hz. Muhammed hutbe okuduğunda ağaç kütüğüne yaslanırmış. Bir gün kadının biri ona, 'Benim bir marangozum var, istersen söyleyelim sana ağaçtan güzel bir minber yapsın, ne dersin?' demiş. Muhammed de, olur demiş ve marangoz ona bir minber yapmış, getirip camiye bırakmış. Elbette Muhammed daha önce yaslandığı ağaç kütüğünü bırakır, minber üstüne çıkıp hutbe okur. Bir gün minberde konuşurken o eski ağaç kütüğü, çocuk gibi ağlamaya başlar. O sırada Muhammed iner, onu kucaklayıp sakinleştirir. Böyle yapınca artık onun sesi çıkmaz. Evet; bu da en basta Buhari'de birkaç yerde geçiyor. Bazen diyorum yazık bana ki kendimi bu masallarla meşgul ediyorum; ama bunlara inanan milyonlarca insan var. Keşke sadece inanmak olsa! Bunlar Allah için edip başımıza bela olurlar. Görüyoruz işte Ortadoğu'nun halini.
Sayfa 150Kitabı okudu
İnsanlık tarihini ve yaşamını anlamak için dini anlamak gerekir. Ninian Smart
132 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
Dinler ve saygı
Çok beğendim, özellikle yüzüklerin, tek tanrılı dinlerin, hikayesini: Selahaddin, Nathan'ı yanına çağırıyor ve ona üç tek tanrılı dinden hangisinin gerçek olduğunu düşündüğünü soruyor. Ve Nathan şöyle açıklıyor: Bir adam, değerli bir aile yadigârına sahip. Bir eşsiz yüzük. Eğer sahibi onu özveri ile takarsa, takan kişiyi Tanrı ve İnsanlık nezdinde kabul kılma yeteneğine sahip. Bu yüzük, babadan en çok sevdiği oğluna nesiller boyunca aktarılır. Ancak bir gün bir babanın üç oğlu olur ve hiçbirini kayırmak istemez. Bu yüzden çok marifetli bir kuyumcuya yüzüğün üç tane birebir kopyasını yaptırır, yüzükleri oğullarına verir ve üçünede yüzüğünün gerçek olduğuna dair güvence verir. Babalarının ölümünün ardından oğulları, üç yüzükten hangisinin gerçek olduğunu öğrenmek için mahkemeye giderler. Ancak hakim bunu tespit edemez. Üç evlada, gerçek yüzüğün yeteneğini, mucizesini hatırlatır. Ancak bu etki üçündede belirgin görülmedigi için, bu gerçek yüzüğün kaybolduğu anlamına gelir. Yargıç oğullara her birinin kendi yüzüğünün gerçek olduğuna inanmasını tavsiye eder. Babaları üçünü de eşit derecede seviyor ve bu nedenle geleneğin gerektirdiği gibi birini kayırıp diğer ikisini gücendirmeye dayanamamıştır. Eğer yüzüklerden biri gerçek ise, gelecekte yaratacağı söylenen etkiyle gösterilecektir.
Bilge Nathan
Bilge NathanGotthold Ephraim Lessing · Elips Kitapları · 201082 okunma
250 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.