O sırada etrafındaki dünyanın gürültülü ve umutlarını işitirsin, insanların nasıl yaşadığını duyar, görürsün... onlar gerçekten yaşamaktadır, onların yaşamını ısmarlama değildir, onların yaşamının bir rüya, bir uyku, bir sanrı gibi dağılıp gitmediğini görürsün, yaşamlarının hep yenilendiğini, hep tazelendiğini, bir saatlerin diğerine benzemediğini fark edersin.