Düş değil bu. Düşler sıkar beni; öteden beri kurmaca kitaplanmda düş bölümlerini i atamaya özen gösteririm. Başka insanların düşleri sıkıcı gelir bana ve kendi düşlerimi de hiçbir zaman hatırlamam.
Ama bu düş - düş değil bu: bir karabasan, bir cehennem karnavalı.
Yine o pe ncereler ve o zayıf yaşlı solgun yüz, geleceğim. Beni bura ya yerleştiren örgüt: polis, psikiyatri, aile, mülkiyet, din, devlet ilaç• lan. O ağ. Bir tımamaneden öbürüne, paçayı kurtardığın bir tuzaktan öbürüne, gitgide sıklaşan o_ ağ; ama buradan paçayı kur tarsamayacaksın. Yaşlanıp gideceksin burada. Benim kendi geleceğim olan o yüz, pencerede hiçbir şeye bakmadığı görülen, görülmeyen o yüz. Dünya dan kopmuş bir yüz. Bir demir maske. Her gün sayaçlar ve patenier le inilen o cehennem, en dipte kızıl Papa şeytanıyla oynanan o şey tansı rulet. Tekrar tekrar.