e

Edebiyat-Siyaset-Politika-Tarih

2 üye
Takip
Türkiye İşçi Partisi ilk kurulduğu günlerde, "Aranızda ajan var mı?" sorusuna bir deneyli sosyalist şaka ile karışık şu yanıtı vermişti: -Ajan olabilir. Vardır. Önemli olan ajanların çoğunluk oluşturmamalarıdır.
Sayfa 108 - Um-ag Yayınları 1996
"Kaptan, ben yokken Flinders ile konuşmuş. Eğer emir­ Iere uymazsa okyanusun ortasında onu görevinden alacağı­ nı söylemiş. Bu tarz bir tartışma adamı etkilemişti anlaşı­ lan, yanı n saat sonra yemeği masanın üstüne koydu. Ka­ maranın önünde, dağ gibi cüssesi, solgun ve dargın yüzüy­ le dolaşıp duruyordu. Yemek de birinci sımftı doğrusu, bu­ nu kabul etmek zorundayım.
Sayfa 165 - Pencere Yayınları Mayıs 2012
Reklam
Askerlerin masraflarını karşılamak üzere, Denver Cle­aring House tarafından ödenen 250 000 dolar tükeneli hayli zaman geçmişti. Ayrıca, Devlet Denetçisi Kenehan soruş­ turma yaptırmış, subaylar ve askerler arasında öyle yolsuz­luk ve müsriflikle karşılaşmıştı ki, askerlere para ödemeyi reddetmişti. Birçok asker, para almadıkları için isyan et­ mişti. Üniformalı maden muhafızları, ülkede dolaşıp borç para arıyor, devletin bunları ödeyeceğine ilişkin senet im­ zalıyorlardı. Disiplin kalmamıştı. Subaylar erlerii kontrol edemiyordu.
Sayfa 145 - Pencere Yayınları Mayıs 2012
8 Kasım Perşembe .. : Heyecanın ve kargaşanın doruğa vardığı kentin üstünde güneş doğdu, bütün halk fırtınanın uzun, derin soluklanyla soluyor. İlk bakışta her şey durgun görünüyordu; yüz binlerce insan alıştığı saatte yatıp kalk­ mış, sabahın erken saatlerinde herkes işine gitmişti. Petrog­ rad'da tramvaylar işliyordu, dükkanlar ve tokantalar açıktı, tiyatrolar dolup taşıyordu, her yerde bir resim sergisinin afısi asılıydı... Günlük yaşamın kannaşık ritmi -savaş za­ manlannda bile hareketliydi yaşam- değişmemişti, her şey eskisi gibiydi. Toplumsal düzenek kadar, canlılık bakımın­ dan insanı şaşırtan bir şey yoktur. Toplum en büyük fela­ ketlerden birine uğrasa bile, dayanır, beslenmekten, giyin­ mekten, eğlenmekten geri kalmaz.
Sayfa 270 - Pencere Yayınları Mayıs 2012
1 Ekim 1914'te, geceyi Calais'de geçirmek zorunda kal­dım, uzun süren yalnızlığımdan sonra kendimi kentin tek eğlence yerine attım, burada içki, şarkı ve kızlar vardı. Meyhane, askerler ve denizcilerle doluydu, bazılan cephe­ den izinli gelmişti. Bir Fransız askeriyle konuşmaya dal­ dım, büyük bir gururla bana sosyalist olduğunu söyledi, hem de entemasyonalciydi. Savaşta, bazı Almanlan esir al­ mıştı, onlann ne harika insanlar olduğunu anlattı, hepsi de sosyalistmiş. "Buraya bakın," dedim, "Entemasyonalci iseniz, neden savaşa katıldınız?"
Sayfa 227 - Pencere Yayınları Mayıs 2012
Louise'e Mektup·. Yağmurlu sazlıkta kuş cıvıltısı Elma çiçeğinin kokusu İnce çanlann su şıkırtısı Gümüş köprüde rüzgarın pası Salkım söğütterin sihirli değneği Gezinen taze ot çimenliği Şarkı sözlerimde dokunmuş Meşe ağacındaki mavi kuş Sevgilİm beyaz ve ince Gölgede huş ağacınca Korkusuz gözleri dağ gölleri Masum, hazırcevap halleri Balıara köreldiğim yerde İçime mutlu bir heyecan dolunca Hem ürker hem de gülerim Onu yanımda bulunca Harcadığım güçsüz çabalar Dizinin dibinde serili yatar Denizi aşan gece kelebeği gibi Yorgun özlemi m dintensin Çiçek yaprağı göğsünde Kızıl şafak özgür kılasıya Tatlımla birlikte kalmaya Her zaman, sonsuza dek ..... Louise Bryant, John Reed'in eşi.. 1 9 1 9 yılında
Sayfa 297 - Pencere Yayınları Mayıs 2012
Reklam
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.