Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Edebiyat ve Psikoloji

Profil
Binbir renkte çiçek var ama sen bana bir güzel koktun.
"Ne olduğunu anlayamadığı bir şeylerin eksikliğini çektiği için keyifsiz olduğunu hissediyordu."
Reklam
“ İntihar ediyorum. Kendi kendimden nefretimin çerçevelediği ve çirkinleştirdiği bir dünyada yalnızım.”
Sayfa 373 - MeralKitabı okudu
"Bir insani sevmediğinizi onu dualarınızda unuttuğunuz zaman anlarsiniz..."
“Beklenmedik, hem de akla, mantığa şiddetle aykırı bir biçimde yolundan alıkonmuş bir insanın kendi basit inancından şüpheye düşmesi görülmemiş bir şey değildir. Böyle bir durumda insan, çok tuhaf da olsa, karşı tarafın haklı ve mantıklı olabileceğini düşünmeye başlar. Dolayısıyla, çevrede olayın dışında duran başka birileri varsa, kendi duralamış düşüncelerine destek vermeleri için onlara başvurur. "Hindi," dedim. "Ne diyorsun bu olana? Ben haklı değil miyim?" “
..Çünkü sanat gerçekten yapılmasi çok da gerekli olmayan, ama asla yapılmadan da durulamayan bir şey.
Reklam
Kaç yaşinda sevmeye ve kaç yaşında yalnizliğa hazırdir?
Ahlak
Ahlâklı kimse, şeytana uyduğunu anlar anlamaz, direnen ve kendini kurtaran kimsedir. Bir yandan günah işleyen, öte yandan pişmanlık duyduğu zaman ahlâksal kurallar ortaya koyan bir kimse işi kolayından alıyor demektir. Böyle bir kimse, ahlâk hayatının özünü, yani vazgeçişi gerçekleştirme- miş sayılmalıdır. Çünkü ahlâksal bir davranış her şey- den önce pratik bir insancıl değer taşımaktadır
Dostoyevski, son nefesine kadar, inanç ile tanrıtanimalık arasında bocalayıp durmuştu. Üstün zekâsı, inancın ortaya çıkardığı düşünce güçlüklerini görmezlikten gelememesine yol açmıştı. Dünya tarihindeki gelişmenin bireyde yeniden ortaya çıkması yoluyla, İsa ideali için de, kabahatlilikten kurtulup özgürlüğe kavuşmayı umud etti Hatta İsa benzeri bir yol oynayabilmek yetkisini kendinde bulmak için çektiği acıları kullanabileceğini bile düşündü. Genel olarak özgürlüğe kavuşamayıp bir gerici durumuna düştüyse, bunun nedenini, insanoğlunda çoğunlukla görülen ve din duygusuna temellik eden evlât kabahatliliğinin, Dostoyevski'de birey üstü bir dereceye varmasında ve yüce zekâsına rağmen aşılmaz bir şey olarak kalmasında aramak gerekir.
Duygularımız sayesinde, bilinen şeyleri yaşarız, oysa sezgilerimiz bilinmeyen ve gizli şeylere; özleri gereği gizli şeylere yönelir. Bilinçli hale gelecek olurlarsa kasıtlı olarak durdurulur ve gizletilirler; bundan ötürü, eski çağlardan beri esrarlı, tehlikeli ve aldatıcı olarak görülmüşlerdir.
66 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.