e
Eleştiri
2 üye · 2 yeni gönderiKitabın size yeni bir bakış açısı kazandıracağına emin olduğumu söylemekle başlamak istiyorum sözlerime.
Herkes mutlu olmanın yolları üzerine yazıp çizip üretmeye çalışır. Ama kör noktada kalmış olan “acının felsefesi”nin işlendiğini nadiren görürüz. İşte yazar 
Byung-Chul Han da tam olarak bunu yapmıştır. Yani acıyı ameliyat masasına yatırmıştır. Bunu yaparken Yunan Mitolojisi’nden Nietzsche ve günümüz düşünürlere kadar birçok noktaya değinmiş. Kitabın esasında bir makale olduğu da göz önünde bulundurulduğunda gerek kullanılan dilin anlaşılırlığı ve gerekse de akıcı olması değinilmesi gereken önemli noktalardan.
Öte yandan asıl önemli vurgu ise acının ne denli gerekli olduğu ve günden güne onu nasıl kaybettiğimizin irdelenmiş olmasıdır.
Son olarak yazarın yakın dönemde yaşamış olduğumuz pandeminin etkileri ve sosyolojik olarak incelenmesi de bu eseri daha okunur kılmaktadır.
Hayalet adamın saldırısından sağ kurtulan küçük kızdım. Şimdiyse onu yakalayacak olan kadınım.
Eve Black 12 yaşındayken ailesini hayalet adam isimli seri saldırgan yüzünden kaybetmiş ve ailesinden hayatta kalan tek kişi olmuştur. Yıllar sonra ise Eve Black’in tek amacı ailesini öldüren adamı yakalamak.
Bir markette güvenlik olarak çalışan Jim Doyle, Eve Black’ın yazmış olduğu gerçek suç otobiyografisi Hayalet Adam’ı görür ve okumaya başlar. Jim her sayfada daha da öfkelenir çünkü Hayalet Adam kendisidir.
Kitabın genel itibariyle akıcı bir dili var. Kitabı Jim Doyle’un yani katilin ağzından okuyoruz hem de Eve Black’in yazdığı Hayalet Adam isimli kitabını okuyoruz.
Kendi yorumuma gelecek olursam kitabı oldukça beğendim. Sürekli sayfaları bir merak içersinde çevirerek okudum. Tüm olayları tek tek anlatarak gitmesi, bir anda okuru bilgiye boğmaması güzeldi. Yine kitabın içerisinde plot twist bulunması çok hoşuma gitti. Ne yazık ki çok bir yorum yapamıyorum spoiler olacak diye ancak gönül rahatlığıyla polisiye ve gerilim severlere önerebilirim. 
Hayalet Adam 
Catherine Ryan Howard
Daha önce yazarın 'Şeffaflık Toplumu' ve 'Kapitalizm ve Ölüm Dürtüsü' adlı kitaplarını okumuştum. İki kitapta, birbirine benzer konuda çok yere rastlamıştım ama bu kitap bana yeni düşünceler kazandırdı. Byung Chul Han'ın anlatım tarzı aslında sade ama bilinmedik kelimelerle dolu. Cümleler tek başına anlamlı geliyor sonra önü ve arkasıyla anlamca birleştirmeye çalışırken her şey birbirine giriyorBunlarla beraber anlamlandıramadıkça seni daha çok içine çekiyor. Sana 1 değil 100 şey öğretiyor. Kısaca hacmi küçük ama kütlesi kocaman. Güzeli neden ve nasıl sevmeliyiz, güzelin değerini gerçekten biliyor muyuz hatta doğru şeye mi güzel diyoruz..?
Herkes ömründe en az bir tane Byung Chul Han kitabı okumalı ve deneyimlemeli diye düşünüyorum. Byung-Chul Han
Arap Edebiyatı'ndan şair olarak okuduğum ikinci yazar olarak 
Mahmud Derviş ile tanıştığım ilk kitap bu. İlki ise 
Nizar Kabbani ‘dir. Öncelikle şunu belirtmekte fayda görüyorum: Arap dili - edebiyatına yabancı olmam ve genel olarak kendimi şiir eleştirisi yapacak yetkinlikte görmemem nedeniyle bu yazımın tamamıyla öznel bir değerlendirmeden ibaret olduğu
