Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Aşırı haber ve bilgi bolluğu, bize her türlü bilgi ve habere karşı duyarsızlaştırıyor.
Enformasyon toplumu böyle bir şey işte. "Sen şunlardan daha mı iyi bileceksin" toplumu. Bilgi, kişilikten koparıp yüceltme, tapınma nesnesi haline getirme. Üstelik 6 ay önceki bilgi şimdi hatalı sayılırken. Politeist inanç kılıf değiştirerek yeniden canlanıyor sanki. Hititlerin bin tanrılı dinine rahmet okumak üzereyiz. Ortalık tıp, hukuk, tarih, edebiyat, felsefe vd. tanrıların işgaline terk ediliyor. İnsanlar seçtiği birkaç tanrının her söylediğine iman ediyor ve ne dese eksiksiz uyguluyor. Yetmiyor körü körüne tanrılarını savunuyor. Yetmiyor kendisi gibi düşünmeyenleri kafir ilan ediyor. Bilginin çok hızlı yayıldı sosyal medya ortamlarında bilmem kaçıncı kol tebliğcilik faaliyetinden geçilmiyor. İnsanlar kendilerini kandırıyor. Bilgiyi paylaşmıyorlar. Birbirlerine tebliğ ediyorlar. Herkes peygamber artık. Bilcümle insanın kendisini seçilmiş hissettiği bir anda kısmetin bir hükmü var mıdır? Nedir kısmet diye dini kavramlarla kısıtlayıp çepeçevre sardığımız o erotizm?
Sayfa 35 - Tamer SağcanKitabı okudu
Reklam
Yirminci yüzyılın sözde enformasyon toplumu, belki de önceki yüzyılların tüm toplumlarından daha zayıf bir belleğe ve tarih bilgisine sahip. Sansür ya da bilgi manipülasyonu yüzünden değil, işittiklerimizi, gördüklerimizi ve okuduklarımızı seçmemize izin vermeyen bir haber bombardımanıyla karşı karşıya bırakıldığımız için.
Enformanyaklık
"Kitle iletişim araçları ve enformasyon denetimi yoluyla dünya hızla tekdüzeleşiyor. Diller, kültürler, besin maddeleri, giysiler ve düşünce kalıpları yerlerini tekil güçlere bırakıyor, biz de onları edilgin bir biçimde kabul ediyoruz."
Sayfa 95 - İletişim YayınlarıKitabı okudu