Ferdin hakkını bir adalet mihrakı içinde tesbit edip, hakikatin sultasını, hükümranlığını tesis... Bu bizim bütün mücadelemizin özü olan cemiyet görüşüdür... Ve onun levhasında "hâkimiyet ulusundur" diye yazmaz! "Hâkimiyet Hakkındır." diye yazar. Halk da kimdir? Hâkimiyet Hakkındır!
Sayfa 212 - 4. Baskı, Ekim 1991, II. Bölüm, İslâm Tasavvufu, BÜYÜK DOĞU Yayınları
"...İslam'ın yeryüzü hakimiyetini,
onun insanlar tarafından münferiden de olsa yaşanması biçiminde anlarsak, gerçekte bu hakimiyetin hiç zevale uğramadığını kabul etmek zorunda kalırız."
"Daha dün bir tepenin üstünden birliklerimi teftiş ediyordum, onların adımlarının altında yerin sarsıldığını hissettim ve kendi kendime, 'Şu cihanın hâkimiyim! Benimle kim boy ölçüşebilir?' dedim. Allah bu kibrime, bu böbürlenmeme karşı, insanların en sefilini, yenilmiş, esir düşmüş bir adamı, bir idam mahkûmunu saldı üzerime; o benden daha güçlü çıktı, vurdu devirdi beni tahtımdan, aldı canımı."