Tutmaya kıyamadım gül gibi ellerini
Bir türlü içimden çıkarıp atamadım.
Ve bir kapı önünde deli divâne gibi
Korkarak öptüğüm avuçlarının
İnce güzelliğini unutamadım.
Bir dağbaşı yalnızlığı yaşıyorum yeniden
Dağbaşı yalnızlığı ölümden beter.
Hiç kimse aramasa sormasa beni
Sen gelsen yeter.
Huzur ellerinin güzelliğidir
Sözlerin karşımda mutluluk denizi
Her sabah soframızda ekmeğimizi
Sen bölsen yeter.
Yüreğim, seninle yaylalar kadar serin
Ne bir çizgi hasret, ne bir nokta gam...
Yayla dumanı gibi gözlerime her akşam
Sen dolsan yeter.
Bende çaresizlik, sonsuz kördüğüm
Bende sabır, sende naz...
Gündüzünden vazgeçtim düşümde biraz
Bir yüz görümlüğü sen olsan yeter.
Duymasa da hiç kimse şair gönlümün
Sende karar kıldığını.
Ve içimin şerha şerha yarıldığını
Sen bilsen yeter.
Bir gün duysan bittiğimi, tükendiğimi
Çıkıp gelsen uzaklardan korkulu, ürkek...
Bir incecik dal gibi üzerime titreyerek
Eğilsen yeter.
Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde,
Şarkılarımda, sözlerimde.
Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.