Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Halbuki aslı vahdet-i vücut'a götürür!..
~•~ “En-el Hak” ifadesi ile Allah dostları, kendi dönem­lerinde, dinden çıkmakla, sapkınlıkla ve şirkle suçlan­mışlar ve öldürülmüşlerdir. Bu nedenle öldürülen Hallac-ı Mansur, ölüm anında şu sözleri söyler: “Ya Rabbi canımı alan bu kullarını bağışla; çün­kü onlar senin bana gösterdiğin sırlarından haber­dar değiller; senin bana gösterdiklerini onlar göre­mezler bilemezler. ~•~
Nedir Vahdet-i Vücut?!.
~•~ Tasavvufta Vahdet-i Vücut, Yaradan’la yaratılanın tek bir kaynaktan geldiğini ve bir olduklarını savunan felsefedir. Arabi’ye göre, kendiliğinden var olan varlık birdir. Bu varlık Allah’ın varlığının kendisidir. Allah ezelidir, değişim, artma, azalma gibi hiçbir fiili yoktur. Allah, asla değişikliğe uğramaksızın oluşmuştur. Ta­savvuf bunu tezahür ve tecelli sözcükleri ile açıklar. Bu felsefede tüm evren ve içindeki her şeyin Allah’ın varlı­ğı ile ayakta durduğu savunulur. Allah değişmez ancak O’nun yarattığı evren ve içindeki her şey için değişim kaçınılmazdır. ~•~
Reklam
Metafizik Gerilim!..
~•~ Aklın ve tedbirin terki değil metafizik gerilim. Aklı aşan kudretin ürperişiyle dolu olmak ve onun getireceği zaferin sevincini dünyaya değişmemektir. ~•~
Firuze Kokusu!..
~•~ Firûze Çiçeği; Sûfî hikemiyâtında, göklere adanmış aşkı sembolize eder. ~•~
~•~ Sümbül; Sûfî hikemiyâtında af dileyişi ve mâzur görülmeyi ricâ etmeyi sembolize eder. ~•~
Reklam
~•~ Leylak; Sûfî hikemiyâtında ilk görüşte aşkı sembolize eder. ~•~
Hakikât!..
~•~ Dediler: - Hakîkat nedir? Dedim: - Yalnızca kendisiyle ifâde edilebilen tek gerçek... ~•~
Gece!..
~•~ Dediler: - Gece nedir? Dedim: - Zifiri karanlığıyla insâna en yakın meçhûl tecellî… ~•~
Limbik rezonans
Limbik rezonans, derin duygusal durumların paylaşılması kapasitesinin beyindeki limbik sistemde meydana geldiği fikridir. Bu durumlara dopamin devre-destekli empatik uyum ve norepinefrin devre-destekli korku kaygı ve öfke duygusal durumları dahildir.
Reklam
Şükür!..
~•~ Şükür; Rezzak olan Allah'ın ihsan ettiği nimet ile O'na isyan etmemektir. ~•~
Tutku!..
~•~ Tutku, işe karşı duyulan coşkuyu ve o işin içinde bulunduğu, ama o işe uygun olmayan koşulların varlığını kanıtlayan bir olgudur. ~•~
Soyut Kavramlar
Soyut kavramlar kullanarak yorumlama ve yargilama eğilimi günümüzde öyle yaygın bir duruma gelmiştir ki, çogu insana duygusunun ne olduğunu sorduğumuzda duygu yerine düşüncesini açıklar. İnsanın evrimi ile birlikte gelisen soyut kavramlar ve çağdaş toplumlarn mantıklı düsünceye verdiği değerin bunda önemli payı olsa gerek. Ne var ki, bu gelişme aşırı oranlara ulaştığında insanin kendisini ve evresini entelektüel kalıplar içerisinde değerlerlendirmesine ve kendine yabancılaşmasına da neden olmustur.
Sayfa 168Kitabı okudu
Nimet ve Nikmet!..
~•~ Türk Dil Kurumu nimeti iyilik, lütuf, ihsan, yararlanılan imkân diye tarif ediyor. Nikmetin ne olduğunu ise ancak Osmanlıca lügatlerde bulabiliyoruz: Şiddetli ceza. Kendisinde hayır olmayan zenginlik, sıhhat, güzellik, akıl zahiren nimet gibi dursa da hakikatte nikmettir. ~•~
Sayfa 133Kitabı okudu
Kelime ve alkışın evliliği!..
~•~ Kelime ve alkışın evliliğinden bir çocuk doğuyor, adı şehvet. Şehvetlerin en büyüğü iki dudak arasından doğuyor: Güzel söz söyleme şehveti. Hazindir ki bu çocuğun babası şairler değil sadece, din anlatan adamlar kronik çocuğu bu şehvetin. O adamlar bu şehvete bir müptela oldu mu, hele bir de iltifatın tadını aldı mı, seyreyle gümbürtüyü. Din anlatan adamın içine bir tohum olarak düşen bu şehvet, alkışı görünce kök salmaya, reytingin tadını alınca dal budağıyla bütün bünyeyi sarmaya başlıyor. Etrafına toplanan kalabalıklarla çiçek açıp meyveye durunca, dalları bastı kiraz! Alkışın daha coşkulusu, iltifatın daha büyüğü, kalabalığın daha çoğu için verilemeyecek taviz yok. Milletin itikadı alt üst olmuş, ümmetin imanı elden gitmiş, dini hiç bilmeyenler din diye senin safsatalarına inanıp dinden çıkacak raddeye gelmiş, kimin umurunda? ~•~
Sayfa 116Kitabı okudu
106 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.