“Çocukların tek düşündüğü, kimsenin onlara haksızlık etme hakkının olmayışıdır. Siz ona haksızlık etseniz de sizi yine sever, ama bir daha asla aynı çocuk olmayacaktır. Hiç kimse uğradığı ilk haksızlığı hazmedemez.”
Sayfa 98 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları·Kitabı okudu
İnsan katlanmak zorundadır, işin bütün sırrı budur. Kendi karakterine, kendi tabiatına katlanmak zorundadır; çünkü ne tecrübe ne de kendi eksikliklerine, şahsi menfaatlerine ve açgözlülüğüne dair içgörü bir şey değiştirir. Arzularımızın dünyada tam bir yankısı olmayışına katlanmak zorundayız. Sevdiklerimizin bizi sevmemesine ya da umduğumuz gibi sevmemesine katlanmak zorundayız. İnsan ihanete, sadakatsizliğe katlanmak zorunda; ve son olarak, ki bütün görevlerin en zoru, birisinin karakter ya da zeka yönünden kendisinden üstün olmasına da katlanmak zorunda.
"Faşizm insanlar arasındaki ilişkilerde başlar, iki insan arasındaki ilişkide başlar... Ve ben anlatmak istedim ki, savaş ve barış yoktur, hep savaş vardır..." 1973-Bachmann
Kitabı bitirdiğimde ilk aklıma gelen Jude'un hayatının değersiz olmadığıydı. Olsa olsa toplum tarafından değersizleştirilmiş değerli bir hayattı. Her ne kadar kitap üniversitede tanışan dört
"Bırakıp gidiyorlar bizi. İçlerinden biri büsbütün, sonsuzca ayrılıp gitti. Hayatımıza yeniden başlamak için yalnız kalıyoruz... Yaşamak gerek... Yaşamak gerek..."