"Mü'minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar."
Bu dünyada işittiğin ve gördüğün her şeye hemen inanma. Zira işittiğinin ardında bir başka ses, gördüğünün ardında bir başka hâl vardır"
Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri
Şimdi düşün kendi kendine dünyayı ne kadar çok seviyorsun değil mi? Ne kadar çok sevdiriyorum dünyayı sana? Misal ki ne kadar para kazanacağını,yarın neler alacağını neler satacağını getiriyorum Allah huzurunda dururken dahi.
Sen namaz kılarken bile dünyalık hesapları düşürüyorum hatırına . Sonra insanlar ne diyecekler,ayıplayacaklar mi diye düşündürüyorum seni de Allah ( CC) ne diyecek,utanacak mıyım karşısında diye düşünmüyorsun hiç .( Nefs)
Kitabı okuduktan sonra içinizdeki sese kulak veriyorsunuz . Vicdanımın sesi mi ? Yoksa nefsin mi ?
Nefs-ini tanımak isteyen herkese tavsiye ederim.
Eğer bu nefse uymalar olmasaydı mahlûkat mutluluk içinde olacaktı. Düşman bu kadar korkunç olunca, aklı olanın ona karşı alacağı tedbir de büyük olmalı. Hidâyet ve basiret Allah’tandır.
— Nefsim beni daima zararlı şeylere sürükler. Hastalıklarımı, ağrılarımı artırır. Kemiklerime gizlenen bu düşmandan ben nasıl kurtulabilirim? diyen gerçekten
doğru söylemiş.
Güzel ahlâk, peygamberlerin efendisini sıfatı, sıddıkların amellerinin en faziletlisidir. Hakikatte o dinin yarısı, müttâkilerin mücadelesinin meyvesi, abitlerin de riyâzetidir.
Dili tutmak (ki elbette aynı zamanda zihni tutmaktır) nefis körletme uygulamalarının sadece en zorlarından ve en sıkılarından biri değil, aynı zamanda en verimlisidir.