...Törenin ihtişamı karşısında hayal kırıklığına uğramış kişilerin, kendi kendine yeterli kişilerden daha fazla duygulanması mümkündür. Yetersiz benliklerinden kaçmak veya bu benliklerini kamufle etmek isteği, hayal kırıklığına uğramış kişilerde bir rol yapma yeteneği oluşturur ve büyük törenlerin içinde bulunma eğilimini arttırır...
Sayfa 99 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
...Gözünü kırpmadan ölümün karşısına çıkabilmek için şu veya bu şekilde bir inandırma gereklidir. Ne zaman ki kişi kendisini sahnede rol yapan bir aktör (yani, gerçek olmayan kişi) gibi görürse ancak o zaman ölüm gerçekliğini kaybeder ve bir inandırma hareketi olur. Başarılı bir liderin en önemli yeteneklerinden biri, taraftarlarına muhteşem bir görev yaptıkları hayalini yaratmak yoluyla, ölmenin ve öldürmenin acı gerçeğini maskelemektir...
Sayfa 99 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
...Propaganda en çok, hayal kırıklığına uğramış kişiler üzerinde başarılı olur. Bu kişilerin korkuları, umutları ve ihtirasları mantıklarının önüne yığılarak kendileriyle dış dünya arasına girer. Bunlar, propagandacının ateşli sözlerinde kendi ruhlarının namelerini duyarlar. Hayal kırıklığına uğramış kişiler için, propagandacının görünüşte mantıklı fakat gerçekte saçma olan ateşli sözlerinde kendi hayallerinin yankısını bulmak, kusursuz mantıkla anlatılan sözlerde aynı şeyi bulmaktan daha kolaydır...
Sayfa 89 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Propaganda sözcüğünün kökeni Latincede propaguredir. Propagare bitki filizlerinin yeni bir bitki elde etmek İçin toprağa dikilmesi anlamına gelir. Bu kapsamda propaganda, belirli bir fikir ve düşünceyi yaymak ve yerleştirmek manası için kullanı- lan bir kavramdır. 164 Günümüzde yalan haber ya da çarpıtma gibi olumsuz bir çağrışıma ve anlama sahip olan propaganda, belirli bir hedef kitlenin duygularını, düşüncelerini, tutumlarını ve davranışlarını istenen şekilde ve belirlenen amaçlar doğrultu- sunda etkilemek veya değiştirmek için hazırlanan bilinçli mesaj- ların, uygun ve doğru iletişim kanallarıyla hedef kitlelere iletil- mesidir. 165 Buna göre propagandayı, kamuoyunu belli bir ideo- lojiye yöneltmek, bu ideolojiyi benimsetip taraftar toplamak ve ona meşruiyet kazandırmak için düşünce ve davranışları etkile mek amacıyla planlanan mesajlar bütünü olarak tanımlamak mümkündür.
Sayfa 81Kitabı okudu
"Kitleler sürekli yinelenen sloganlarla beslenme ihtiyacı duyarlar ve zaman içinde bu sloganlara öylesine inanmaya başlarlar ki sloganlar, kendi mantık ve vicdanlarına baskın çıkar."
Joseph Goebbels
Sayfa 25 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
...Nazi Almanya'sında afişler de fazlaca kullanılmıştır. Afişlere, başta kırmızı olmak üzere cesur renkler, kolay anlaşılır resimler ve baskın sloganlar hâkim olmuştur. Hitler, gençliğinde mimar olmak istemiş, görsele her zaman hayranlık duymuş ve güçlü görsel sembollerin önemini çok iyi kavramıştır...
Sayfa 20 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
...Naziler, en büyük başarılarını radyo ile elde ettiler ve radyo, propagandanın resmi alanı olarak kullanıldı. Nazi hükümeti, kitleler için ucuz tek kanallı bir radyo seti üreterek radyonun önemini vurgulamış, hatta bu radyo setini, restoranlarda, fabrikalarda ve halka açık pek çok alanda zorunlu hale getirmiştir. Savaş döneminde, insanların doğru kanalı dinleyip dinlemediği "radyo bekçileri" tarafından kontrol edilmiştir. Avusturya'nın işgalinde, muhalefetin susturulmasında, gizli oylamadan bir gün önce ve seçimde, bütün hamleler radyo ile yapılmıştır. Radyo, Hitler ya da Goebbels' in konuşma stilinin gücünü gösterip, coşkulu alkışları ve ritmik "Sieg Heil" seslerini duyurarak halkla kurulacak iletişimde çok önemli bir araç olmuştur...
Sayfa 20 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
...Hitler'in duşünce biçiminin sırı, karışıklıkları "şekil verilebilir, bozulup yeniden yapılabilir" ve duygusal tetikleyicilere açık olarak görmesidir. Özellikle terör ve göz korkutmanın dozu artırıldığında, propagandaların çok daha verimli olacağını fark etmiştir...
Sayfa 19 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
"Sıkı sıkıya bağlanmış fikirleri baltalamak ve onların yerini alacak yeni fikirler oluşturmak için doğruluğu ya da yanlışlığı fark etmeksizin, özenle oluşturulmuş ifadelerin yükselmesidir. Yeterli tekrar ve ilgili insanların psikolojik yapısını iyice anladıktan sonra bir karenin aslında bir daire olduğunu kanıtlamak imkânsız değildir. Sonuçta kare ve daire dediğin nedir ki? Bunlar sadece sözcüklerden ibaret ve sözcükler fikirlerin şekline girene kadar değiştirilebilir."
Joseph Goebbels
Sayfa 18 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
“Propagandanın en büyük zaferleri, bir şeyi yapmakla değil onu yapmaktan kaçınmakla kazanılmıştır.”
Sayfa 26 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
"Bunun için sizden olan ama sizin karşınızda gibi görünen size muhalif ordular yaratın,
Onlara sizin hakkınızda yalanlar söyletin ve halklara bunların aşağılık bir yalancı olduğunu anavatanıniza ve yeniliklere düşmanmış gibi gösterin.
Halklar yonlendirilmek için vardır onları istediginiz gibi yönlendirin.
Sürekli halkı düşmanlarla oyalayın onları korkutun ve tek kurtarıci siz gibi görünün.
Genel olarak kitleleri ancak ve ancak güçlü bir propaganda ve ajitasyon sizin peşinizden sürükler.
Kendinize sürekli saldırılar düzenleyin ve bu saldırıyı düşmanlarınızın üzerine atın.
Unutmayın etkili bir propagandanin harekete geciremeyecegi hiçbir kitle yoktur"
Sayfa 59Kitabı okuyor
"Bay Churchill yaptığı aşağılık derecede propaganda ile alman halkını kandıracağı yanılgısından kurtulabilmiş değil.
Yüce halkımızın düşmanın niyetleri hakkında fikir sahibi olmasının gerekliligi ve gerçeklerden olabildiğince uzak kalabilmesi olağan dahi gözükmüyor.
Alman halkı anlattığınız bu yalanlara inanmayacaktır"
Sayfa 59Kitabı okuyacak
"Tabikide inanacaklar bay heimsragcher!
Biz Alman halkının isasıyız.
Biz ne istiyorsak ona inanmak zorundalar.
Ne dersek ona uymak zorundalar.
Bay Churchillde öyle yapmıyor mu?
Bugün biz Alman halkinin kaderine yön vermezsek yarın Fransızların ve İngilizlerin yeni bir versaye bizi mahkum etmeleri uzak bir ihtimal değil.
O yüzden asla ve asla alman halkıni kendi kaderine terk edemeyiz.
Bu tarihten gelen bir içgüdüdür.
Çünkü Napolyonda buna inanmistı.
Sayfa 59Kitabı okuyor