Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
128 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
KADIN ERKEK İLİŞKİLERİ ÜZERİNE
Kreutzer Sonat, bir tren yolculuğu esnasında başka bir yolcu ile tanışan karakterin dinlediği bir evlilik öyküsü. Tolstoy'un kadınları ve evlilik dışı ilişkileri pek sevmediğini gün gibi ortaya çıkaran bir öykü denebilir. Yine de onun diğer eserlerini okuyunca şunu anlayabiliyoruz: idealleştiridiği bir evlilik biçimi olmasına karşın her türlü evlilik dışı ilişkiye, şehvetin ve maddiyatın ön planda olduğu ilişkilere karşı büyük bir öfke besliyor. Dönemin Rus orta-üst sınıf halkının sosyal hayatının yine ağır bir eleştirisidir bu öykü. Kadınların toplumdaki durumunun ve zihin yapısının değiştirilmesinin zorluğunu ele almasi dikkatimi çekti ve bu konudaki fikirlerini beğendim. Kadınlar her ne kadar devlet işlerinde dahi çalışsalar erkeklerin gözünde yine bir şehvet unsuru olmaktan kurtulamamaktadır. Bunun değişmesinin en iyi yolu erkeklerin kadınlarla ilgili fikirlerini değiştirmektir diyor evlilik öyküsünü anlatan karakter. Öyküdeki birçok eleştiri günümüz için elbette çağdışı ve fazla ahlakçı. Bununle birlikte hâlâ benzer sorunların yaşandığını söylemek de mümkün. Kıskançlığın ve birçok ilkel güdülerin ele alınış biçimi gerçekten etkileyiciydi. Bu sebeple bunaltıcı, karamsar bir temada olduğunu da eklemeliyim.
Kreutzer Sonat
Kreutzer SonatLev Tolstoy · Can Yayınları · 201810,7bin okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
KÖR ÖLÜR, BADEM GÖZLÜ OLUR!!
Kör ölür badem gözlü olur derler ya işte o mesele… İnsan olarak hep geçmişi paklama günü lanetleme gelecekten korkma gibi bir huyumuz var. Hatta Twitter kullanıcısıysanız karamsarlık ruhunuza işlemiş demektir. Çünkü pozitif tek bir cümle göremezsiniz. Sürekli haber izleyen biriyseniz, muhtemelen hırsızlık, çocuk kaçırma, cinayet, tecavüz gibi olaylar ruhunuzu kemirmiştir. Yapacağınız tek çıkarım: Lanet olsun, bu çağda yaşanır mı? Keşke taşı taşa sürtseydim de bu döneme denk gelmeseydim gibi akıldan yoksun yorumlar yapmanız da çok normal. Yazar aslında benim insanlara anlatmak isteyip de bir türlü anlatamadığım şeyleri anlatmış. Hey dostum; senin geçmiş diye övündüğün şey o kadar da iyi bir şey değil söyleyeyim!!! Herkes büyük şehirden şikayetçi, herkes köy edebiyatı yapıp duruyor. Ama kimse büyük şehri terk edip de köye yerleşmiyor. Sanırım insanları silah zoruyla büyük şehirde tutuyorlar. Eskinin övülecek bir tarafı yok. Kula kulluğun olduğu, insanların kendilerini ifade etmekten aciz kaldığı, hele hele kadınların nüfus sayımında bile sayılmadığı zamanlardan bahsediyoruz. Şimdi baskı, zulüm, haksızlık yok mu? Elbette var!! Ama!!!! İnsanlar en azından rahatsız olduğu durumu ifade edebiliyor. Bir taciz, tecavüz olsa toplum ayağa kalkıyor. Bir hayvana işkence eden kodese tıkılıyor. Eskiden bunların milyon katı olurdu ama haberimiz olmazdı. Şimdi haberimiz oluyor diye vahşet artıyor gibi bir algıya kapılmak bana çok cahilce geliyor. Kısaca; eskiyi özleyen diktatörlüğün olduğu bir ülkeye(mesela Afganistan), köyünü özleyen köyüne gitsin yiyorsa
Factfulness
FactfulnessHans Rosling · Sceptre · 2018249 okunma
Reklam
400 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
az çıldırmadım ben bu kitabın sayfalarında.
eskinin düşünce yapısı, basitliği incitti beni. her Reşat Nuri kitabı gibi. kadına karşı kafalarında oluşmuş düşünce yapısı, davranış şekli kitapta açık bir şekilde gözler önüne serilmiş. tabii bu yardımcı düşüncelerden birisi sadece. bitirince direkt aklıma gelen, izini üstümde bırakan bu olmuş olmalı, demem o ki. kalbimi en çok kıran husus ise cavidan ile kenan'ın ilişkisi oldu. cavidan'ın kenan'ın sanatkârlığına aşık olması. kenan'ın cavidan'ın kusursuz, muhteşem güzelliğine hayran olması. "Ne bu muhteşem güzellik ne bu hayret verici meziyetler beni tamamıyla tatmin etmedi, ruhumu da doyurmadı." işte ben en çok burada etkilendim. ruh doygunluğu. benim ruhumu doyuran; genellikle kitaplar, ince ruhlu insanlar, hisli müzikler ve entelektüel diye nitelendirebileceğim engin insanlarla sohbetlerim olmuştur. mesela, beni sevgilim doyurabilecek mi? gelecekte sürekli bir tatminlik içinde hayatımı sürdürecek miyim? çevremdeki insanlar ruh doygunluğu kavramını anlayabilecek mi? merak etmişimdir...
Dudaktan Kalbe
Dudaktan KalbeReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 20186,6bin okunma
520 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
kitabi tanımlayan kelime ? GRAFIK
Özeti animsqtqn cümleler var, hakkıyla inceleme değil düşüncelerimdir. Bu kitabı bana motive olsun diye okumuştum. Sonundan bihaberdim. Son bölümlere dek fazla yoğun ve son kısmı araya biraz zaman girmesinin ardından okudum. O yüzden son bana gerçekten sürpriz oldu . Aslında tanımlayacak kelime ne deseler doğrudan " grafik " derdim.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,3bin okunma