Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
r
Roman
222 üye · 30 yeni gönderiɪɴꜱᴀɴ ʏᴀᴘᴛɪɢɪ ꜱᴇʏʟᴇʀᴅᴇɴ ɴᴀᴅɪʀᴇɴ, ʏᴀᴘᴍᴀᴅɪɢɪ ꜱᴇʏʟᴇʀᴅᴇɴꜱᴇ ʜᴇʀ ᴢᴀᴍᴀɴ ᴘɪꜱᴍᴀɴʟɪᴋ ᴅᴜʏᴀʀᴅɪ.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki "Efsane" serisini resmen özlemişim. Zaten "Şampiyon" öyle bir şekilde bitmiş ve yazar da artık "Efsane"ye bir şey yazmayacağım diyince öyle üzülmüştüm ki...
Kitapla ilgili yorumuma başlamadan önce
𝓔𝓮, 𝓸𝓰𝓵𝓾𝓶, 𝓹𝓪𝓻𝓪𝓷𝓲𝓷 𝓱𝓾𝓴𝓾𝓶 𝓼𝓾𝓻𝓭𝓾𝓰𝓾 𝔂𝓮𝓻𝓭𝓮, 𝓰𝓾𝔃𝓮𝓵 𝓼𝓸𝔃𝓮 𝓿𝓮 𝓰𝓾𝔃𝓮𝓵𝓵𝓲𝓰𝓮 𝔂𝓮𝓻 𝓴𝓪𝓵𝓶𝓪𝔃.
"Beyaz Gemi" yıllar önce okuduğum, beni çok etkilediğini bildiğim ama pek hatırlamadığım bir kitaptı ve bu yüzden de tekrardan okumak istedim. İyi ki de okumuşum.
Zaten Cengiz Aytmatov'un anlatım tarzı bence çok güzel ve her kitabını alıp okumak istiyor insan. Bu kitabı da ayrı bir güzeldi.
Bazı yerlerini okurken rahatsız da olsam zaten yazarın yapmak istediği de buydu. Toplumsal gerçekleri, gözümüzü yummak istediğimiz sorunları -ki durum yazarın anlattığı bölge ve zamanda daha da vahim- çok güzel ve çarpıcı anlatmış.
Eğer "Şeker Portakalı" gibi ana karakteri çocuk olan veya çok hüzünlü olan kitapları seviyorsanız, Cengiz Aytmatov okumak hoşunuza gidiyorsa veya bir kitabıyla tanışmak istiyorsanız yazarla bence o kitap, bu kitap olabilir sizin için. Beni sonuna kadar üzen ve bittiğinde de yıkan bu kitabı herkese öneririm...
𝓞𝓷𝓼𝓾𝔃 𝔂𝓪𝓼𝓪𝓶𝓪𝓴𝓽𝓪𝓷 𝓴𝓸𝓻𝓴𝓽𝓾𝓰𝓾𝓶𝓾 𝓯𝓪𝓻𝓴 𝓮𝓽𝓽𝓲𝓶.
Bu kitabı hep çok merak etmiştim ama okumak için uygun bir zamanı bekliyordum çünkü çok fazla konusu direkt olarak aşk olan kitaplar okumam, bu sürede de okuduğum her yorumla kitaptan beklentim arttıkça arttı. Beklentilerimi biraz altında kalmasıyla beraber oldukça da sevdiğim bir kitap oldu "Senden Önce Ben".
Genel anlamıyla oldukça sakin ve basit ilerleyen bir kitaptı ve kendini çok kolay okutuyordu. Hem oldukça duygusal hem de eğlenceliydi. Bu sırada öyle vıcık vıcık bir aşk falan da yoktu. Hatta kitabın son 100 sayfasına kadar "Bu nasıl aşk kitabı?" bile dedim.
Engelli bireylerin yaşıyor oldukları zorluklar hakkında daha önce hiç bu kadar fazla düşünmemiştim ve bu kitabın insanın bakış açısını bu konuda genişlettiğini düşünüyorum. Karakterlerini çok sevdiğim bir kitap oldu. Sonunu artık ağlayarak nasıl bitirdim bilmiyorum ama kesinlikle beklediğimden farklı bitti.
Bence herkesin okuyabileceği ama beklentilerini çok yükseltmeden başlamaları gereken bir kitap...
𝕭𝖊𝖓𝖉𝖊 𝖞𝖚𝖗𝖊𝖐 𝖛𝖆𝖗𝖉ı𝖗 𝖞𝖚𝖗𝖊𝖐! 𝕴𝖈𝖊𝖗𝖎𝖘𝖎 𝖉𝖊 𝖍𝖎𝖘 𝖉𝖔𝖑𝖚𝖉𝖚𝖗.
Bu kitaptan beklentilerim çok yüksekti ve beklentilerimin sadece bir tık altında kaldı. Beklentilerinizi benim kadar yükseltmezseniz oldukça sevebileceğiniz bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Öncelikle yazarın dili çok güzel ve akıcı, sanki sizinle oturmuş da sohbet ediyor gibi ve samimi. Aynı zamanda da eğlenceli.
Bunlar dışında bence kitabın ilk yarısı daha güzeldi, sonrası da iyi olsa da özellikle sonunda yaptığı bazı eklemeler bence iyi olmamış ama yine de sonunu da sevdiğimi söyleyebilirim.
Özellikle o dönemde yazar bu kitabıyla ders vermeyi amaçlamış, iyi ve doğru olanı övmüş, Batı özentiliği ve mirasyedilik kavramlarına değinmiş.
En sonunda toparlamam gerekirse herkesin okuyabileceği, oldukça güzel bir kitaptı diyebilirim sanırım...
Felâtun Bey ile Râkım EfendiAhmet Mithat Efendi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202323bin okunma
𝕭𝖆𝖓𝖆 𝖇𝖎𝖗 𝖔𝖓 𝖞𝖆𝖗𝖌ı 𝖛𝖊𝖗𝖎𝖓, 𝖉𝖚𝖓𝖞𝖆𝖞ı 𝖞𝖊𝖗𝖎𝖓𝖉𝖊𝖓 𝖔𝖞𝖓𝖆𝖙𝖆𝖞ı𝖒.
"Kırmızı Pazartesi", insanların ya çok beğendiği ve kesinlikle okunması gerektiğini söylediği ya da hiçbir şey anlamadan okuyup bitirdiği bir kitap oluyor. Ben hangi tarafa geçtiğimi bilmiyorum açıkçası.
Kitabı genel anlamda beğendim ve tam olarak neyi sevdiğimi sorarsanız bilmiyorum ne derim. Sanırım yazım tarzı ve kurgunun ilginçliği hoşuma gitti. Yani sonuçta herkes bir cinayet olacağını biliyor, okuyucu da biliyor ve bu cinayetin iç yüzünü görüyoruz.
Aynı zamanda yazarın anlatımı çok güzeldi, kendisi insanlarla olay hakkında konuşmuş ve anlatmış -gerçek bir olay mı bilmiyorum kurgu da olabilir tamamen. Yazar toplumun analizini yaparak toplumsal bir mesaj vermeyi amaçlamış bence.
Özetlemek gerekirse ben sevdim ve anlaşılması öyle çok zor falan da değildi, sadece yazar olayın dışına çıkıp farklı şeyleri de anlattığı için ya da İspanyolca adlardan dolayı kafanız karışabilir.
Bence okunması gereken bir kitap ama belirli bir yaşın üstündekiler için hem daha faydalı ve daha anlaşılır hem de daha doğru olacağını düşünüyorum...
"Vahşi Kızlar" konusu hakkında çok az bilgi sahibi olduğum, beni kapağıyla etkileyen bir kitaptı ama yine de yorumları da güzel olunca beklentilerimi yükselmiştim. Bu yüzden de kitabın ilk yarısı beklentilerimin oldukça altında kaldı diyebilirim, sanki hep adını koyamadığım bir şey eksik gibiydi.
İkinci yarısı ise çok daha iyiydi. Macera, vahşet, ölümler falan derken kitap birden açılmaya başladı.
Bu sırada bu vahşet kısımları herkese uygun olmayabilir, herkesin okumak istemeyeceği, içini kaldırabilecek bazı sahnelere sahip bu kitap, bu yüzden şiddet ve kan içeriğinin bol olduğunu bilerek almanızı isterim.
Ve kitabın sonu beni kararsız bıraktı; ben "Vahşi Kızlar"ı tek kitap zannediyordum ama devamı olabilecek gibi de, olmayacak gibi de bitti.
Genel olarak sevdiğim bir kitap oldu, herkese önerebileceğim gibi bir kitap değil ama yine de merak edenlere tavsiye ederim...
